İslami Cihad Hareketi, hareketin 29. kuruluş yıl dönümü ve kurucu lider Fethi Şikaki’nin şehadet yıl dönümü münasebetiyle bugün Gazze’deki el-Ketibe meydanında büyük bir miting düzenledi.

Konuşmasında Arap ülkelerinin Filistin davasına karşı duruşunu eleştiren Şallah, Arap ülkelerinin İsrail’le işbirliğine girdiği bir dönemde direniş hareketlerinin İran’dan gelen destek ve yardımı kabul ettikleri için suçlanmasına sert tepki gösterdi.

Şallah “Günlerden bir gün Arapların, Filistin’e yardım etmeyi suç olarak göreceğine şahit olacağım aklıma hiç gelmemişti. Bugün açık konuşacağım. Araplar sırtlarını Filistin’e dönüp, İsrail’le kucaklaşırken hiç kimsenin direnişi, İran’dan yardım ve destek almakla suçlama hakkı olamaz. İran, Filistin davasına ve direnişine desteğinde ısrarını koruyan tek devlettir. İran, her sahada İsrail yok olmalı, Filistin de sahiplerine dönmelidir diyen tek devlettir. Bunun yanı sıra İran’ın duruşu, sadece İran’la sınırlı kalmamalıdır. Ümmet içerisindeki tüm şerefli, özgür, Müslüman ve Araplar da İran’ın duruşunu sergilemelidir. İran, bazı Arapların bizi terk ettiği bir dönemde bizi desteklemeye devam etmiştir.

Maalesef bazı Arap ve Filistinliler, İsrail’le barışınca mücadelenin sona ereceğini, güven ve huzurun olacağı yeni bir Ortadoğu’nun kurulacağını sanıyorlar. Onlar, büyük bir yanılgı içerisindeler” dedi.

Şallah, Körfez ülkelerinin İsrail ve İran karşısındaki duruşuna işaretle bazı Arap yetkililerin İsrail’le, İran ve teröre karşı mücadelede müştereklerin olduğu yönündeki sözlerini şaşkınlıkla karşıladığını söyledi. Şallah “Bazıları, Filistin topraklarını işgal eden İsrail yerine İran’ı düşman olarak göstermek istiyor” dedi.

Bazı Arap rejimlerin İsrail’le ilişkileri normalleştirmek istemesini eleştiren Şallah “Bugün Araplar kendi işleriyle meşguller ve Filistin’e karşı kayıtsızlar. Bazı devletler, Siyonist rejimle ilişkilerini normalleştirmek için acele ediyorlar. Filistin ve Filistin halkına değinmeksizin, ön şart olmaksızın İsrail’le barışmak için Arap barış girişiminde bazı düzenlemeler yapmak istiyorlar. Neden bu eğilim? İsraillilerle alenen ya da kapalı kapılar ardında kucaklaşmanın sebebi ne? Siyonist rejimle işbirliği, halkla yönetim arasındaki kopukluğu derinleştirir. Bazı Arap rejimleri, İsrail’in kendilerini koruyacağını sanıyor. Eğer öyleyse İsrail, bazı Arap rejimlerinde halk ayaklandığı zaman o devrik liderleri neden koruyamadı? İsrail, Kudüslü gençlerin bıçaklarından kendisini koruyamazken sizleri hiç koruyamaz. Sizi koruyacak olan halkınızdır. Halk, İsrail’den nefret ediyor ve bu rejimi meşru bir rejim olarak kabul etmenize karşı çıkıyor. Filistin’i terk edip İsrail’le işbirliği yapmak sizi korumaz. Tam aksine halkla yönetim arasındaki kopukluğu derinleştirir” dedi.

İslam ülkelerindeki İsrail’e karşı mücadelenin yerini mezhebi, bölücü ve etnik çatışmaların almasına tepki gösteren Şallah, “Bu, İsrail’e sunulmuş en büyük hediyedir. Çünkü İsrail’in hedefi de budur. Amerika tarafından desteklenen bölgenin parçalanması projesidir bu. 5 yıldan fazla bir süredir kan gölüne boğulan Suriye’de yaşananlar, İsrail’e takdim edilmiş en büyük hediyedir.

Bazı Arap liderler, bölgedeki çatışmalar için fırtınalar koparıp kampanyalar düzenlediler. Fakat Filistin, onların hiçbir zaman gündeminde olmadı. Onlara, Filistin’in neden hiç nasibi olmadı diye sorma hakkımız yok mu?

Bölgede ateş tutuşturulduğu zamanki ilk duruşumuz, Filistin’in bölgedeki çatışmalara karıştırılmamasıydı. Çünkü Araplar, Filistin’i ümmetin merkezi davası olarak görüyorlar. Araplar sırtlarını dönseler de  Filistin, pusulayı yeniden düzeltmeye kadirdir” dedi.

Filistin’in İslam ümmetindeki konumuna dikkat çeken Şallah “Filistin’siz İslam ümmeti, kalpsiz bir ümmet sayılır. Mücadele tarihi boyunca tartışma götürmeyen bir gerçeklik vardır ki Filistin coğrafi, siyasi ve strateji konumu itibariyle ümmetin kalbi sayılır” şeklinde konuştu.

KAYNAK: KUDÜS HABER