Mısır’daki cunta rejimi, Müslüman Kardeşler Cemaati üzerindeki baskıları artırmak için Mısır içinde olduğu kadar dışında da çalışıyor. Cuntanın temel hedefi, Müslüman Kardeşler Cemaati’nin herkes tarafından terör örgütü olarak kabul görmesi.
Bir hafta önce Mali’nin başkenti Bamako’da toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği’nin toplantısına katılan Mısırlı milletvekilleri, Müslüman Kardeşler Cemaati’nin terör örgütleri listesine eklenmesini istedi.
Mısır’ın bu talebine Cezayirli heyet şiddetli tepki gösterirken Türkiye, Lübnan, Fas, Nijerya ve İranlı heyetlerin isteği üzerine Mısır, talebini geri çekmek zorunda kaldı.
Cezayir adına toplantıya katılan Sivil Toplum Hareketi’nden milletvekili Nasır Hamdaduş, “Mısırlı heyet, Müslüman Kardeşler Cemaati’ni terör listesine eklemeye çalıştı. Fakat intifadayla karşılaştı. Cezayir heyeti adına söz alınca oradakilere, Cezayir devletinin Müslüman Kardeşler’in terör örgütü olarak görülmesine karşı çıkan görüşünü hatırlattım. Şartlar ve baskılar ne olursa olsun bunu kabul etmek asla mümkün değil. Mısırlı heyet, konuşmam karşısında şoke oldu. Bunun üzerine Türkiye, Lübnan, Fas, Nijerya ve İranlı heyetler, düşüncelerime destek vererek teklifin geri çekilmesi ve bir daha açılmamasında mutabık kaldılar. Bunun üzerine Mısırlı heyet tekrar söz alarak sadece Mısır’daki Müslüman Kardeşler’in terör örgütü olarak görülmesini önerdi. Fakat Cezayir heyeti bunda da ısrar edince Mısır heyeti, teklifi tamamen geri çekti” dedi.
Müslüman Kardeşler Cemaati’nin İslam dünyasındaki mutedil bir İslami hat olduğunu savunan Hamdaduş, “Müslüman Kardeşler’in sloganı olan “sivilliğimiz, kurşundan daha güçlüdür” sloganı adeta üzerinde pazarlık edilemez bir akideleri oldu. Eğer Müslüman Kardeşler’in bu çizgisi olmasaydı bazı Arap baharı ülkelerinde olduğu gibi Mısır da kan gölüne dönmüştü. Müslüman Kardeşler, kanlı askeri darbecilerin zulmüne, baskılara maruz kalmalarına, mensuplarının suikastle öldürülmesi, hapsedilmesi, sürgün edilmesine rağmen mutedil çizgisini korumaktadır. Bundan ötürü Müslüman Kardeşler Cemaati mensuplarını her her yerde zor duruma düşürecek böyle bir teklifi asla kabul etmeyiz” diye konuştu.
Parlamento’daki bu tartışmaları yorumlayan Müslüman Kardeşler Cemaati’nin resmi sözcüsü Talat Fehmi, halkları tarafından seçilen parlamenterlerin tarihi sorumluluk üstlenerek Mısır’lı heyetinin talebini reddetmelerini memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
Özel bir televizyon kanalına yaptığı açıklamasında Fehmi, Cezayir’in verdiği tepkiyi anlamlı bulduğunu çünkü Cezayir’in yıllar boyu terörün acısını tattığını ifade etti.
Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi’nin Mısır’daki sorunun çözümü için Suudi Arabistan’dan arabulucu olmasını istemesinin sorulması üzerine Fehmi, “Bu haberi biz de gazetelerden okuduk. İslam dünyasındaki tüm akiller, Mısır’ın içinde bulunduğu bu krizden çıkmasını istiyor. Fakat sorun, darbecilerle Müslüman Kardeşler arasında değil darbecilerle Mısır halkı arasındadır” yanıtını verdi.
Mali’deki toplantıda yaşananları değerlendiren Mısırlı uzman Kutup Arabi ise Sisi yönetiminin kendisine karşı sivil mücadele eden bir yapıyı kendisi açısından büyük tehdit olarak gördüğü için Müslüman Kardeşler’i bitirme amacıyla elinden gelen her şeyi yaptığını söyledi.
Arabi 21’e konuşan Kutub Arabi “Sisi, uluslararası toplumun da Müslüman Kardeşler’in terör örgütü olduğunu onaylaması için çalışıyor. Çünkü Müslüman Kardeşler’i tek başına yenmekten aciz kaldığını hissediyor” dedi.
Arabi, açıklamasına şu ifadelerle devam etti: “Sisi, Müslüman Kardeşler Cemaati ve tüm Müslümanlara karşı ırkçı söylemlerinden ötürü Donald Trump’ın seçimleri kazanmasını semanın bir hediyesi olarak görüyor. Bundan ötürü Sisi, Trump yönetiminin Müslüman Kardeşler’i terör listesine eklemesi için çalışıyor.”
KUDÜS HABER