Bu gelişme üzerine açıklama yapan Müslüman Kardeşler Cemaati, “Sesimizi susturmak ve oynadığımız rolü sonlandırmak istiyorlar” dedi.

İHVAN’IN REHBERLİK KONSEYİ ÜYESİ TUTUKLANDI

Mısır'daki cunta rejimi kolluk güçleri, Perşembe günü akşam saatlerinde Müslüman Kardeşler Cemaati Rehberlik Konseyi Üyesi ve Yüksek İdare Komisyonu Başkanı Dr. Muhammed Abdurrahman Mursi'yi göz altına alındı.

64 yaşında olan Mursi, 2008 yılında Müslüman Kardeşler Cemaati Rehberlik Konseyi'ne seçilmişti. 21'i aşkın kitabı bulunan Mursi’nin eşi Siham el-Cemel, devrim sonrasında düzenlenen ilk genel seçimde milletvekili seçilmişti. Kalp Damar hastalıkları danışmanı olarak görev yapmaktaydı.

Mursi'yle birlikte Ömer Abdulğani, Muhammed Fayyad, Ahmet Şehate, Hamdi Dehşan, İzzet Seyyid Abdulfettah, Ahmet Caballah, Amr Servi, Muhammed Amir ve Celal Mustafa adlı Müslüman Kardeşler liderleri de Yeni Kahire bölgesinde toplantı halindeyken göz altına alındığı bildirildi.

14 Şubat'ta Giza bölgesinde Müslüman Kardeşler'in bazı liderlerini göz altına aldığını duyuran cunta rejimi, ocak ayında da Müslüman Kardeşler Cemaati'nin 8 önemli liderini göz altına almıştı.

 “SESİMİZİ SUSTURMAK, ROLÜMÜZÜ BİTİRMEK İSTİYORLAR”

Göz altı haberini doğrulayan Müslüman Kardeşler Cemaati'nin resmi sözcüsü Talat Fehmi "Bu, Mısır halkını askeri darbenin hegemonyasından ve zulmünden kurtarmak için başlatılan devrimci mücadele yolunun son durağı olmayacak. Tam aksine güzel öğüt ve hikmetle, davet yolundaki yeni merhalenin başlangıcı olacak" dedi.

Göz altıların Mısır'daki ekonomik kriz ve Filistin davasıyla ilgili son yaşanan gelişmelerden bağımsız olmadığını ifade eden Fehmi, ülkenin birlik ve bütünlüğünü tehdit eden, egemenliğini ayaklar altına alan her türlü girişime karşı direneceklerini vurguladı.

Özel bir televizyon kanalında yaptığı açıklamasında Fehmi, Mursi'nin 4 yıldır ülkede safları birleştirerek tek sancak altında toplanmak ve ülkeyi darbecilerin elinden kurtarmak için gece gündüz çalıştığını söyledi.

Fehmi, tutuklanan Müslüman Kardeşler liderlerinin yerinin yeni liderler tarafından doldurulacağını belirterek "Mursi'nin tutuklanması, bizleri susturma ve oynadığımız ulusal rolü sonlandırma girişimdir. Tutuklama furyası, darbecilerin Siyonist rejimle gizli görüşme ve anlaşmalarının gün yüzüne çıkmasından hemen sonra gerçekleşti. Bu anlaşmalarda Siyonist düşmanın güvenlik ve selameti için Sina topraklarından tavizler verilmişti" sözleriyle konuşmasını sürdürdü.

Tutuklamaların Mısır'daki ekonomik krizle de yakından ilişkili olduğunu vurgulayan Fehmi, "Cemaat, yoluna devam ediyor, birbiri ardınca kurbanlar veriyor. Müslüman Kardeşler, asla durmadan, bir an dahi tereddüt etmeden yoluna devam edecek" dedi.

Mısır halkının meşru haklarını elde edinceye kadar mücadelenin süreceğini ifade eden Fehmi, Dr. Mursi ve beraberindeki cemaat liderlerin hayatlarından cunta rejiminin sorumlu olacağını belirtti.

Müslüman Kardeşler Cemaati'nin siyasi kanadını oluşturan Adalet ve Hürriyet Partisi liderlerinden Dr. Ahmet Rami,  Müslüman Kardeşler Cemaati'nin ilkelerine bağlı kaldığı sürece tutuklamaların devam etmesinin şaşırtıcı olmayacağını belirterek "Müslüman Kardeşler, her zaman olduğu aynı yolda yürümeye devam edecek, güzellikle Allah'a davet edecek, özgürlük talep edecek ve ümmetin onurunu savunacak. Müslüman Kardeşler'in önceki liderleri yoldan sapmadıkları gibi şimdiki liderleri de yollarından sapmayacaktır" dedi.

Mursi gibi Müslüman Kardeşler Cemaati liderlerinin yıllardır arandığını ifade eden Rami "Müslüman Kardeşler liderlerini tutuklamak için kullanılan teknolojiye harcanan paraların halkın kalkınmasında kullanılması gerekiyordu" dedi.

 “SAHADA SADECE GENÇLER YOK! LİDERLER DE ÇALIŞIYOR!”

Cemaati İslami’nin siyasi kanadını oluşturan Bina ve Kalkınma Partisi liderlerinden İslam el-Ğamri ise "Mursi ve diğer liderlerin tutuklanması da gösteriyor ki meydanda sadece gençler yok. Her seviyeden lider, Mısır halkı üzerindeki zulmü ve darbeyi defetmek için çalışmaya devam ediyor. Tutuklamalar ayrıca, darbecilerin acziyetini de gösteriyor. Çünkü, bu kişiler 4 yıldır ülke içinde mücadelelerini sürdürdüler. 4 yıldır bu büyük liderlere ulaşamadılar. Mısır halkı devrimine devam edecek. O zalimler karşısında boyun eğmesi mümkün değil" dedi.

 “CUNTA MUHALİFLERE SÖZ SÖYLEME HAKKI TANIMIYOR”

Mısır'daki son tutuklamaları değerlendiren Adalet İnsan Hakları Örgütü sözcüsü Mahmud Cabir, Mısır'daki cunta rejiminin 3 Temmuz 2013'te gerçekleştirdiği askeri darbeden bugüne kadar ülkede güvenlik politikası uyguladığını, hiçbir muhalife söz söyleme hakkı tanımadığını söyledi.

Mısır'da bağımsız yargının olmadığını ifade eden Cabir "Darbeciler, hiçbir muhalefete asla müsaade etmeyeceği kararını en başında aldı. Özellikle de Müslüman Kardeşler Cemaati üzerinde odaklandılar. Mısır'ın özgür ve muhalif seslerden arındırılması için Müslüman Kardeşler'in liderlerini ve gençlerini hedef alıyorlar" diyerek sözlerine son verdi.