Trump'ın Filistinliler ile İsrail arasında doğrudan görüşme sürecini başlatmakla büyük bir iş yaptığını belirten Benett, İsrail olarak hiçbir şekilde taviz vermeyeceklerini ifade etti ve "Trump bize önşart sunmamalı" dedi.  

 

Topraklarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Araplarla müzakere büyük bir fırsat olacak fakat bu fırsatı elde edebilmek için büyük hediyeler vermek zorunda değiliz. Yapılması gereken şey, Filistinlilere güçlü ekonomimizden faydalanmalarını sağlamak, onların ileri teknoloji kullanımına imkan tanımak olmalı. Bir Filistin devleti kurulmasına izin vermek değil" diyen Benett, "benim barıştan anladığım ekonomidir. İhtiyacımız olan yeni bir Marşal planıdır. Buna bugün Trump planı da diyebiliriz. Bunun yazılı bir anlaşma olmasına da gerek yok. Gazze'de zaten bir Filistin devleti var. Bir başka devletin kurulmasına izin vermeyiz. Gelecekte Ürdün ile kurulacak bir konfederasyon ihtimali değerlendirilmeli. Batı Şeria'nın tamamını ilhak etmekten bahsetmiyorum ama C bölgesini Filistin'e veremeyiz. C bölgesini ilhak etmeliyiz. Dediğim gibi bu konularda yazılı anlaşma olmasına gerek yok, yapılması gereken şey, Filistinlilerin yaşam kalitesini arttırmak olmalı" ifadelerini kullandı. 

 

Benett'in "yalnızca C bölgesini ilhak etmeliyiz" diyerek meşrulaştırmaya çalıştığı işgal politikası ise Batı Şeria'nın yüzde 60'ına tekabül eden bir oranı ifade ediyor. 

 

Konuyla ilgili olarak siyonist basına demeç veren Abbas'ın dış politika danışmanı Nebil Şaas,  Abbas'ın asgari toprak takası için müzakereye istekli olduğunu açıkladı. Jerusalem Post gazetesine konuşan Şaas, Abbas'ın toprak takası formülüne uygun davranacağını belirterek onun esnek düşünceli bir insan olduğunu ifade etti.

 

Suudi Arabistan'ın sunduğu plan çerçevesinde Siyonist İsrail ile Filistin arasında arazi alışverişini ifade etmek için kullanılan bir kavram olan Toprak takası meselesi, sonuç olarak Siyonistlerin Benett'in ifade ettiği C bölgesini ilhak edebilmelerine imkan tanıyor. 

 

Her ne kadar Şaas'a göre Abbas ile İsrailliler arasında toprak takası konusunda farklı bir düşünce yapısı olsa da toprak takası anlaşması nihai olarak Batı Şeria'da inşa edilmiş olan Siyonist yerleşimlere karşılık 1948 topraklarındaki diğer bölgelerde Filistin'e ait yerleşim birimleri oluşturulmasını öngörüyor.

 

KUDÜS HABER