Musul.. Irak’ın en büyük ikinci şehri…Büyük çoğunluğunu Sünni Arapların oluşturduğu kent, oldukça stratejik bir bölgede bulunuyor.
IŞİD’in da içinde bulunduğu 12 Silahlı örgüt, 10 Haziran 2014’te gerçekleştirdiği ani bir baskınla kenti ele geçirdi. Irak’ın ikinci büyük kentinin o dönemde sayısı 10 bini geçmeyecek bir örgütün eline geçmesi, gerek Irak’ta gerekse dünyada şok etkisi yaptı. Kentin nasıl böyle bir örgüt tarafından ele geçirildiği hala açıklığa kavuşturulabilmiş değil.
Basın yayın organlarında çıkan haber ve analizlerde bazı kesimler Irak ordusunu hatalı kararlar almakla suçluyor, bazı kesimler Irak Başbakanı Maliki’yi suçluyor bazı kesimler ise kentin valisi Esil Nuceyfi’yi suçluyordu.
Musul’un düşmesi, Irak'ta dönemin hükümetini ve dönemin cumhurbaşkanı Nuri Maliki’yi oldukça zor durumda bıraktı. Maliki, Musul’un IŞİD’in eline geçmesinin ardından istifa edip yerini Haydar İbadi’ye bırakmak zorunda kaldı.
Maliki ile aynı partiden olan Haydar İbadi’nin başbakan olması, IŞİD’le mücadelenin önemli kilometre taşlarından biri oldu. Zira gerek ülke içinde gerekse ülke dışında Maliki’nin sahip olduğu olumsuz imaj nedeniyle IŞİD’e karşı mücadelenin Maliki liderliğinde verilebilmesi oldukça sıkıntılı bir sürecin yaşanmasına neden olabilirdi. İran İslam Cumhuriyeti'nin de İbadi’ye destek verdiğini açıklaması, Irak’ta yeni bir dönemin başladığını haber verir gibiydi.
Irak’ta bir başka gelişme daha oldu, Irak’ın önde gelen mercii olarak bilinen ve milyonlarca Iraklının sevgisine mazhar olan Ayetullah Sistani, IŞİD’e karşı bir cihad fetvası yayınladı. Bu fetva sadece Şii Müslümanlar ile sınırlı değildi. Birçok Sünni Müslüman da bu cihad fetvasına karşılık verdi. Her mezhep ve dinden yüzbinlerce Iraklı, Sistani’nin bu çağrısına icabet ederek IŞİD’e karşı başlatılan bu seferberliğe kitleler halinde katılım gösterdi.
Çeşitli yolsuzluk iddiaları nedeniyle oldukça zayıflayan Irak ordusuna alternatif bir oluşum gerekliydi. Zira Musul’un IŞİD tarafından ele geçirilmesi sırasında iyi bir sınav vermeyen Irak ordusunun psikolojik yıpranmışlığı nedeniyle yeni dönemi tek başına götürmesi düşünülemezdi. Bunun üzerine halk Seferberlik güçleri altında yeni bir askeri oluşumun temelleri hiç gecikmeden atıldı. Böylece Irak ordusu, Seferberlik Güçleri’nin askeri desteğini arkasına alarak IŞİD’e karşı mücadelede elini güçlendirmiş oldu.
Plan hazırdı. Irak ordusu ve 150 bin kişilik Irak güçleri, önce Beyici ve Tikrit gibi stratejik rafine ve petrol tesislerine sahip bölgeleri kurtaracaktı ardından Bağdat’a 70 km uzaklıktaki Felluce özgürleştirilecekti. Ağırlıklı olarak Musul kentinde Irak ordusu, diğer bölgelerde ise Irak seferberlik güçleri savaşım verecekti.
Başbakan Haydar İbadi, Ekim 2016’da Musul kentinin IŞİD unsurlarının elinden kurtarmak için düğmeye bastı.
Musul kenti, 9 ay süren zorlu çatışmaların ardından IŞİD militanlarından geri alınarak büyük bir zafer ilan edildi.
Irak halkı başkent Bağdat başta olmak üzere, ülkenin farklı yerlerinde kutlamalar düzenleyerek sokaklara döküldü.
IŞİD’in Irak’ta gerçekleştirdiği yıkımın bedeli çok ağır oldu. Irak ordusu özel kuvvetlerinin %40’ı ya yaralandı ya da hayatını kaybetti. Tarihi Musul kenti ise büyük bir IŞİD tahribatına maruz kaldı. Son olarak bir km2’lik alana sıkıştırılan IŞİD terör örgütü unsurları, 800 yıllık tarihi el Nuri Camii’nin minaresini bombalarla patlatarak yıkılmasına neden oldu. Kentin %65’i çatışmalar nedeniyle harap hale gelmiş vaziyette.
Musul IŞİD’dan geri alınmasına alındı ama Irak’ta terör örgütü IŞİD’in varlığına tamamen bir son verilmiş değil. IŞİD, özellikle Telafer hariç şehir merkezlerinden kovulmasına rağmen el Anbar vilayeti ve Havice başta olmak üzere bir çok kırsal bölgeyi hala elinde tutmayı sürdürüyor. Musul’un geri alınması şüphesiz IŞİD’e çok büyük bir darbe oldu ancak halen kurtarılmayı bekleyen birçok bölge bulunuyor.
KUDÜS HABER