Arap Baharı sona erdikten sonra dahi bir türlü suların durulmadığı Libya’da, işler oldukça karışık. Ancak işin içine İsrail’in de karıştığını kanıtlayan bir haber var ki Libya’da durumun bütün vahametini gözler önüne seriyor.
Buna göre BAE ve Suudi Arabistan’ın desteklediği Hafter güçleri, ülkede İsrail’le koordineli hareket ediyor. İşin garibi şu ki, İsrail ve Hafter güçleri bu haberin sızmasını engellemek için olağanüstü bir gayret sarf ediyor.
İsrailli üst düzey resmi bir görevliye dayandırılan Haber Arap basınında yayınlanalı birkaç gün oldu ancak kamuoyunda büyük gürültü koparacak gibi görünüyor. Buna göre İsrail uçakları, Hafter güçlerinin önünü açmak amacıyla IŞID mevzilerini uçaklarıyla bombaladı.
Söz konusu yetkili, Middle East Eye sitesinin editörü Richard Silverstein’a bu tür bir haberin İsrail basınında yer almasının imkansız olduğunu zira İşgal yönetiminin bu konuda ciddi bir sansür uyguladığını ifade ediyor.
Silverstein, Libya ile ilgili haberlerin İsrail’in Libya’ya giderek daha fazla müdahale etmeye başladığının bir kanıtı olduğunu düşünüyor. “İsrail ordu sözcüsünden e-mail üzerinden gönderdiğim sorulara şu ana kadar yanıt alabilmiş değilim” şeklinde konuşuyor.
Emekli General Halife Hafter’e yakın isimlerden biri de el Arabi el Cedid gazetesine verdiği demeçte Hafter’in İsrail’le ilişkisini anlatmış. Aktardığına göre İsrail, doğrudan Hafter güçlerine silah ve lojistik destek sağladığı gibi Arap başkentlerinde Siyonist yetkililerle defalarca bir araya gelmiş.
Adını vermek istemeyen üst düzey askeri yetkilinin aktardığına göre Hafter’in İsrail işgal rejimiyle ilişkisi 2015 yılına kadar gidiyor. İlk buluşma Amman’da Mossad yetkilileriyle gerçekleşmiş.
Hafter’in adamı, şöyle konuşuyor:
“Buluşmalar gizli gerçekleşiyordu ve dışarı sızdırılmamasına büyük özen gösteriliyordu. Hafter, BAE arabuluculuğuyla gerçekleşen bu görüşmelere ilişkin en küçük bir bilgiye ulaşılmasına dahi izin vermiyordu. Belgeler Hafter’in buluştuğu Mossad ajanlardan birinin adının Ekriman diğerininkiyse Azrahi olduğunu bizlere gösteriyor. İsrail ordusundaki bir kaynak, Hafter hakkında, “ o bizim müttefiklerimizin dostu, düşmanlarımızın düşmanı. Bundan dolayı o bizim de dostumuzdur. O müttefikimiz olan Mısır, BAE ve Ürdün’ün dostu aynı zamanda IŞİD’a karşı da savaşıyor.”
Kaynakların verdiği bilgiye göre İsrail uçaklarının Sirte kentindeki IŞİD mevzilerini bombalamasını doğrudan siyonistlerden Hafter talep etmiş. Amman’daki buluşmanın ardından İsrail, Hafter güçlerine gece görüş dürbünleri, sniper gibi çok özel silahlar temin etmiş. Kaynaklar, Hafter’in Kerame adını verdiği Trablus’a yönelik saldırıya da İsrail’in destek vermiş olma ihtimalinin de yüksek olduğunu kaydediyor.
Ortadoğu uzmanı Richard Silverstein, şöyle konuşuyor:
“Bazı Arap ülkeleriyle İsrail arasındaki ilişkilerin gelişmesi sonucunda Suudi Arabistan, İsrail’e İran nükleer programındaki bilgisayarlara girecek virüs üretmesi ve İranlı nükleer bilim adamlarının öldürülmesi için bir milyar dolar vermişti. İlişkilerin gelişmesiyle birlikte İsrail Körfez ülkelerinde askeri ofis açtı, İsrailli istihbarat yetkilileriyle Suudi istihbarat görevlileri toplantılar gerçekleştirdi. Bunun başka bir sonucu ise İsrail’in Nusra Cephesi’ne Suriye’de destek vermesiydi.”
Silverstein, Libya’da Hafter’e yardım etmesinin nedeni olarak Hafter’in kontrolündeki petrolün İsrail’e faydalı olabileceği belirtilirken öte yandan İsrail’in bölgede dini ve ideolojik hiçbir değere bağlı olmayan güçlü gruplarla ilişkiyi önemsediğini kaydediyor. Tabii İç savaş yaşanan bölgelerde silah satış potansiyelinin yüksek olması da İsrail’in Hafter benzeri kişilerle ilişki kurması için bir başka neden.
KUDÜS HABER