Birleşik Arap Emirlikleri son dönemde iki bölgesel krizin müsebbibi oldu. İlki Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed’in Osmanlı İmparatorluğu’nun son Medine Valisi Fahrettin Paşa hakkında iftiralar içeren bir Twitter mesajını kopyalaması sonucu Türkiye ile yaşandı. Diğeri ise Tunuslu kadınlara uygulanan seyahat yasağı ile ortaya çıktı. BAE bu iki konuda da geri adım atmadı, sadece araya başka gündemler girdi.
Biraz geriye 2007 yılına gittiğimizde ise BAE’nin Gazze’de meşru Hamas hükümetine karşı darbe planlayan Muhammed Dahlan’a silah yardımı yaptığını görüyoruz. Ayrıca 2013 yılında Mısır’daki Abdülfettah Sisi darbesine finans desteği veriliyor. Yine BAE Suudi Arabistan ile beraber Yemen’e savaş açıyor. Katar resmi haber sitesinin heklenip krizin başlamasında da yine BAE’nin parmağına rastlıyoruz. 2010 yılında Suudi Arabistan’da babası dönemin kralı olan Mut'eb bin Abdullah’ı destekleyen BAE 2015 yılında Selman’ın kral seçilmesi ile saf değiştirip Muhammed bin Selman’ı desteklemeye başlıyor
Yani BAE bölgede sürekli saldırgan bir politika izliyor. Bu politikaların başlangıcı da 2006 yılına kadar gidiyor. Yani Veliaht Prens Muhammed bin Zayed’in yıldızının parlamaya başladığı zamana. O tarihte BAE aleyhine ABD medyasında başlayan bir kampanya sonucunda Prens Muhammed bin Zayed, ABD ve İsrail ile kurulacak ilişkilerin önemini fark ediyor. 2008 yılında Yusuf el Uteybe’nin Vaşington’a büyükelçi atanması ile BAE’nin Arap ve İslam dünyasından uzaklaşıp Yahudi lobisine yaklaşma süreci hızlanıyor.
Kısaca ifade etmek gerekirse BAE boyundan büyük işlere kalkışıyor. Ve bölgedeki her türlü demokratik dönüşüme karşı. Bunları yaparken de güvendiği iki şey var. Para ve ABD ile İsrail’in desteği. Ciddiye alınabilecek askeri bir gücü olmayan BAE bu işi para karşılığı Blekvotı gibi gruplara devretmiş. Aslında BAE’nin yöneticileri bile kendilerini ve iktidarlarını korumak için böyle gruplara muhtaç. Diğer yandan izlediği politikalar ABD ve İsrail ile son derece uyumlu. ABD ve İsrail’in hizmetçisi gibi davranıp bir hareket özgürlüğü edinmeye çalışıyor.
Öte yandan Muhammed bin Zayed’in veliaht prens olduğu BAE ile Muhammed bin Selman’ın fiilen iktidarda olduğu Suudi Arabistan rejimlerinin Arap ve İslam düşmanlığı ile ABD ve İsrail sevgisi şaşırtıcı benzerlikler içeriyor.
KUDÜS HABER