Mısır'da Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın siyasi kanadı olan eski Hürriyet ve Adalet Partisi Genel Sekreteri Muhammed el-Biltaci, beyin kanaması geçirdiği gerekçesiyle hastaneye sevkini istedi.

Yargı kaynaklarından alınan bilgiye göre, kamuoyunda askeri darbeyle görevden alınan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Biltaci'nin yanı sıra 23 sanığın daha hazır bulunduğu davanın duruşması görüldü.

Biltaci, duruşmada 15 Ocak'ta beyin kanaması geçirdiğini, bunun sonucunda sağ elini normal kullanamadığını, konuşma güçlüğü çektiğini ve algılama sorunu yaşadığını söyledi.

 

Hapishane doktorunun tavsiyesine göre beynine emar, boyun damarlarına da ultrason çekilmesi gerektiğini ancak şu ana kadar bunların hiçbirinin yapılmadığını kaydeden Biltaci, mahkeme heyetinden sağlık kontrolü için El-Kasr el-Ayni Üniversite Hastanesine nakledilmesi talebinde bulundu.

 

Mursi ve 35 kişi hakkında, "devletin çıkarlarına zarar vermek amacıyla Hamas, Lübnan Hizbullahı ve İran Devrim Muhafızları ile suç amaçlı iş birliği yaptıkları iddiasıyla 18 Aralık 2013'te dava açılmıştı.

Biltaci ailesinden yapılan yazılı açıklamada, 3 yıldır ziyaretine izin verilmeyen Muhammed el-Biltaci'nin beyin kanaması geçirmiş olduğunun öğrenildiği kaydedilmişti.

Beyin kanamasını ne zaman geçirdiği ve ne tür bir tıbbi müdahalede bulunulduğu hakkında bilgi edinilemediği ifade edilen açıklamada, Biltaci'nin sol kolunu hareket ettiremediği bildirildi. Mahkeme heyeti tıbbi müdahale konusundaki taleplere cevap vermemektedir.”

 

Öte yandan, Eski Mısır Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed el-Baradey, askeri darbeyle görevden alınan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile İhvan’ul Müslimin yetkililerinin hapishanelerde ziyaret edilmesinin engellenmesine tepki gösterdi. 

 

Baradey, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Eğer doğruysa ki hata olmasını umarım, Muhammed Mursi, oğlu Usame, Muhammed el-Biltaci ve diğerlerinin, aylarca, hatta yıllarca ziyaret edilmesi engelleniyor" ifadesini kullanarak, bunun ahlaki ve hukuki olarak çok çirkin bir durum olduğunu belirtti. 

 

Bu durumun böyle sürmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Baradey, "Bunun sorumlusu kim? Kim hesap verecek? İnsan hakları örgütlerinin raporlarına rağmen bu öfke neden?" değerlendirmesine yer verdi. 

 

KUDÜS HABER