SÜRGÜN’DEN BAABDA SARAYI’NA GİDEN YOL
Mişel Aun. General lakabıyla bilinen Lübnan'ın eski bir asker ve devlet adamıdır. Mezhebi Maruni olan Aun, Beyrut'un Dahiyas'ındaki Harit Hirik'te 1932 yılında dünyaya geldi.
1955 yılında subay öğrenci olarak girdiği orduda tuğgeneralliğe kadar yükseldi. Haziran 1984'te Lübnan Ordusu Genelkurmay başkanlığı görevine seçildi. Ülkede yaşanan iç savaştan ötürü 1988 yılında Cumhurbaşkanı Emin Cemayel tarafından askeri hükümeti kurmakla görevlendirildi.
1989 yılında Suudi Arabistan'ın öncülüğünde imzalanan Taif anlaşmasındaki Suriye Ordusu'nun Lübnan'a konuşlandırılması maddesine karşı çıktı. Cumhurbaşkanlığı'na ait Baabda Sarayı'ndan ayrılmaması üzerine 1990 yılında Lübnan ve Suriye'nin düzenlediği ortak operasyonla, sarayda çıkarıldı. Aun bir süre sonra Fransa'ya sürgüne gönderildi.
Aun, 15 yıllık sürgün hayatından sonra Mayıs 2005'te Lübnan'a döndü. Dönmesinden kısa bir süre sonra seçimlere katılan Aun'un Ulusal ve Özgürlük Hareketi, 21 milletvekiliyle Müstakbel'den sonra Lübnan'ın ikinci büyük partisi olarak meclise girdi. 2009 yılında yapılan seçimlerde 27 milletvekili çıkararak Lübnan'ın en büyük Hıristiyan lideri olduğunu ispatlamış oldu.
LÜBNAN İSLAMİ DİRENİŞİNİN EN GÜÇLÜ DESTEKÇİSİ
Şubat 2006'de Lübnan İslami Direnişi Hizbullah'la uzlaşı mutabakatını imzaladı. O tarihten bugüne kadar Hizbullah'ın Siyonist işgale karşı verdiği mücadelenin Lübnan’daki en güçlü destekçilerinden birisi oldu.
Hizbullah'ın son 11 yılda geçirdiği en zor anlarında hep yanında duran Aun, “Hizbullah’la yaptığımız anlaşmadan ve Hizbullah’la birlikte hareket ediyor olmaktan asla pişman olmadım. Hizbullah’la ittifakımız sonsuza kadar sürecektir” sözleriyle kararlılığını gösterdi.
Aun, 2006 Temmuz savaşı sırasında "İsrail, Hizbullah’ı yok edemez; çünkü Hizbullah Lübnan halkının ayrılmaz bir parçasıdır" demişti.
Fuad Sinyora hükümetinin özellikle Temmuz savaşında takındığı Hizbullah karşıtı tutumu eleştiren Aun, Sinyora hükümetini dışarıdan desteklenen yabancı bir büyükelçiliğe benzetmişti.
Hizbullah'ın silahının toplanmasıyla ilgili Lübnan içinden gelen tüm çağrılara karşı göğüs gererek "Direniş, ulusal birliğin güvencesidir. Hizbullah, silahlarını Lübnan içerisinde kullanmamaktadır, Lübnan’ı savunmak ve işgal altındaki topraklarımızı kurtarmak için kullanmaktadır, bundan dolayı bu silahların korunması gerekir” demişti.
Aun, Lübnan’a döndükten sonra Suriye’yle olan ilişkilerini düzeltti. 2008 yılında Suriye'ye yaptığı ziyareti "Suriye'yle yeni bir sayfa açtık" sözleriyle değerlendiren Aun, Taif Anlaşması’nın birçok eksikliklerinin bulunduğunu belirterek bu anlaşmanın gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Lübnan'da yaşanan iç karışıklıkların arkasında Amerika'nın olduğunu savunan Aun, "Lübnan'da Amerikan planlarının uygulanmasına asla müsaade etmeyeceğiz" demişti.
KUDÜS HABER