Lübnan’daki genel kanaat, Ulusal Özgürlük Hareketi lideri Mişel Aun’un adımlarından birisini Baabda sarayına attığını, diğer adımını ise 31 Ekim Pazartesi günü atacağı yönünde.

Aun kaynakları Pazartesi günü gerçekleşmesine kesin gözüyle bakılan seçimlerde 80 milletvekilinin desteğini alarak  Aun’un cumhurbaşkanı olacağına inanıyor. Bununla birlikte Aun kaynakları, lehte ya da aleyhte oy kullanacak milletvekilleriyle ilgili hesapları sürekli güncelliyor.

Diğer kaynaklar ise Aun’un 73 oy alması, 53 oyun ise Faranciye ile çekimserler arasında bölünmesini öngörüyor.  Bağımsız milletvekili Botros Harb’ın girişimiyle çekimser oyların Faranciye’ye kayması bekleniyor.

Aun’un oylamanın birinci merhalesinde 80 civarında oy alamayarak Faranciye’yle yakın bir oy alması, durumu tehlikeye düşürecek. Bu durumda, seçimin ikinci aşaması Aun ile Faranciye arasında kıyasıya bir mücadeleye sahne olacak.

Cumhurbaşkanının isminin belirlenmesinde parlamentoda 25 üyesi olan Müstakbel’in vereceği oy, büyük önem kazanıyor. Müstakbel lideri Saad Hariri’nin Aun’a desteğini ilan etmesine rağmen yaşanan bu belirsizlik, Müstakbel milletvekilleri içerisinde Aun’a karşı çıkanlarla ilgili bir durum olarak görülüyor.

Bilindiği üzere aralarında eski başbakan Fuad Sinyora’nın da bulunduğu 4 milletvekili, Aun’u desteklemeyeceğini ilan etmişti. Parti kaynakları, Müstakbel’in çoğunluğunun Hariri’nin Aun kararına bağlı kalacağını açıklasa da parti içerisindeki Aun muhaliflerinin sayısının 15’e yükseleceği iddiaları kulislerde konuşulmaya devam ediyor.

Müstakbel’deki bu kararsızlığın sebebi, milletvekillerinin özellikle Eşref Rifi yandaşlarının provokasyonu sonucunda Sünni tabandan gelecek tepki ile Hariri arasında kalmaları olarak görülüyor. 

Hariri’nin, bir sonraki seçimlerde atacağı adımların diğer partiler tarafından dikkate alınabilmesi için  parti içerisindeki Aun karşıtı milletvekilleriyle bire bir görüşerek ikna etmesi ya da en azından minimize etmesi, Aun’un Baabda’ya çıkmasına imkan sağlayacak.

Esasında Müstakbel’in yaşadığı bu ikilem, sadece Aun için değil mevcut bir çok aday geçerliydi. Gerek 2.5 yıl önce adaylığını ilan eden Semir Caca’ya destek verildiği zaman gerekse Süleyman Faranciye’nin desteklenmesi aşamasında benzeri sorunlar yaşanmıştı. Caca’nın iç savaşta işlediği suçlar, Faranciye’nin ise Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed’le yakın dostluğu Müstakbel içerisinde tartışma konusu olmuştu.

Saad Hariri’den gelecek destek üzerine cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını ilan eden Süleyman Faranciye’nin seçimlerden çekilmeme kararını yorumlayan Lübnan kaynaklarına göre Faranciye, bu duruşuyla Lübnanlı Hıristiyan lider Semir Caca’ya “Artık denklemde ben de varım. Üstelik zor bir adamım” mesajını vermek istiyor. Bir anlamda Faranciye, Aun sonrası sürece şimdiden hazırlık yapıyor.

Öte yandan cumhurbaşkanının seçilmesinden sonra Saad Hariri hükümetine ilişkin tartışmalar da başladı. Eş-Şarkul Avsat’a göre Hizbullah, Haririr’nin başkanlığındaki hükümet için bakanlar kurulunda 8 Mart İttifakı’nın 11 milletvekili ile temsil edilerek, hükümetin alacağı olumsuz kararlara veto uygulama şartını koştu.

Müstakbel yetkilileri, cumhurbaşkanlığı seçimlerinden ötürü 8 Mart ve 14 Mart İttifakları’nın dağıldığını iddia ederek söz konusu şartı, anlamsız buluyor. Müstakbel, cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra düzenlenecek genel seçimlerde ülkede yeni bir ittifak sürecinin başlayacağını düşünüyor.

Lübnan’da yaşanan son gelişmeler dikkate alındığında 14 Mart İttifakı içerisinde büyük bir çatlağın olduğu söylenebilirken direnişin meşruiyeti etrafında kenetlenen 8 Mart için bunu düşünmek oldukça uzak görülüyor.

KUDÜS HABER