İsrail'in lehinde seyreden bu ilişkiler, İsrail'in silahlı gruplara yaptığı süt ve battaniye gibi yardımlardan oluşurken silahlı gruplar Suriye Ordusu ve Hizbullah'a işaretle aşırılık yanlısı örgütlerin sınıra yaklaşmasını engelleme görevini üstlendiler.
Nusra Cephesi'ni el-Kaide'nin en mutedil yapılanması olarak niteleyen Yaalon, Golan'daki oluşumların endişe verici olmadığını söylemişti. Yaalon "Golan'da silahlı grupların olduğu doğru ama durum kontrolümüz altında" demişti.
Golan'daki Suriyeli muhalif gruplarla İsrail arasındaki bu ilişkiler iki yıl içerisinde daha da gelişti, derinleşti. Silahlı gruplara yapılan yardımlara battaniye ve süte ilave olarak silah ve mühimmat da eklendi.
Önceki gün Filistin'in 1948 yılında işgal edilen topraklarında yaşayan Dürzilerle bir araya gelen İsrail Genelkurmay Başkanı Gadi Eizenkot, Ahraruş Şam, IŞİD ve Nusra Cephesi gibi cihatçı örgütlerle İsrail'in bir irtibatının olmadığını ifade ederken mutedil diye adlandırılan Golan'daki Suriyeli yerel muhalif gruplarla zaman zaman ilişkiye girdiklerini söyledi.
Eizenkot "İsrail sınır güvenliğinin sağlanması için aşırı olarak görmediği Golan'daki silahlı örgütlerle zaman zaman ilişkiye girmektedir" dedi.
Suriye'de Hizbullah ve Suriye Ordusu'yla girdikleri çatışmalarda yaralanan Suriyeli muhaliflerin, Siyonist işgal yönetimine ait hastanelerde tedavi gördükleri biliniyor. İsrail'den Suriyeli muhaliflere destek vermesini isteyen muhalif siyasetçi Kemal Lebvani, Tel Aviv'de İsrailli yetkililerle yaptığı görüşme sonrasında Suriyeli yaralıları tedavi gördükleri hastanede ziyaret etmişti.
Suriyeli muhalif savaşçılar, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu tarafından da ziyaret edilmiş, ziyaret sırasında bir Suriyeli muhalif, Ürdün ve diğer Arap ülkelerinde görmedikleri güzel muameleden ötürü İsrail'e ve Netanyahu'ya teşekkür etmişti.
KUDÜS HABER