Siyonist rejim basını, Katar meselesine ilişkin Katar'ın teröre destek verdiği iddiaları tezine sahip çıkarak, FBI'ın, yaptığı soruşturma neticesinde yayınladığı ve Amerikan basınında yer alan raporda bahsi geçen Rus Hackerların Katar televizyonunu hacklediği iddiası üzerinden Katar ile ilişkileri normalleştirmenin doğru olmayacağını ifade etti.
Times Of Israel gazetesi yazarlarından Avi Issacharoff, ABD'nin yayınladığı ve Rus hackerlerin Katar emirinin konuşmasına ilişkin bazı çapıtmalarda bulunduğu yönündeki tespitleri içeren raporun problemli bir yönü olduğunu ifade etti. Siyonist yazar, Katar meselesinin bu iddialardan ibaret olmadığını ve bölgedeki yapının iyi anlaşılması gerektiğini belirtti.
Siyonist yazar, FBI'ın yayınladığı ve Katar'ı masum gösteren raporun Katar'a bakış açısında bir değişikliğe sebebiyet vermemesi gerektiğini belirterek zaten "Suudi ARabistan için de bu yayınlar gerçek bir sebep değil; ilişkileri kesme noktasında bir bahaneydi" ifadelerini kullandı.
Riyad'ın Katar ile hesabının çok öncesine dayandığını belirten Siyonist yazar, Suudi Arabistan'ın Katar'a düşmanlığının Katar'ın ihvan ile ilişki kurduğu günden itibaren başladığını bildiğini dile getirdi.
Suudi Arabistan dışilşeri bakanı Adil el-Cübeyr'in Salı günü yaptığı açıklamada Katar ile normalleşme için sunduğu şartnamenin gayet açık olduğunu belirten Siyonist Avi Issacrahoff, "asıl sorun Katar'ın İhvan ve Hamas ile olan ilişkileridir" dedi.
Katar'ın bu şartları kabul etmesini beklemediğini ifade eden Siyonist yazar, hali hazırda Mısırlı yetkililerle görüşmek üzere Gazze'den ayrılmış bulunan Hamas liderlerinden Yahya Sinvar, Ruhi Mustafa, Tevfik Ebu Naim ve Mervan İsa'nın buradan belli görüşmeler için Katar ve Lübnan'a geçmeyi planladığını fakat mevcut atmosferde bunun pek mümkün olamayacağını dile getirdi. Hamas'ın çok ciddi bir kasırganın tam ortasında kalan taraf olduğunu ifade eden Siyonist yazar, bu sürecin İsrail'in çıkarlarıyla doğrudan uyuştuğunun da altını çizdi.
Öte yandan Siyonist rejim ulusal güvenlik konseyi eski şefi Eran Lerman, Jpost gazetesine yaptığı açıklamalarda Katar kirizi iler birlikte bölgedeki hakimiyet savaşında safların net bir hal almaya başladığını belirterek, Körfez Konseyi içerisinde yaşanan kırılmanın tarihi bir sürecin başlangıcı olduğu ifade edildi.
Katar meselesinin büyük resimdeki yerini okuyabilmek için bütün bölgeyi gözlemlemek gerektiğini belirten Lerman, büyük resimde Suudi ARabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Yemen'in Müslüman Kardeşlere sert bir darbe vurduğunu dile getirdi.
Ortadoğu'daki hakimiyet savaşlarında dört taraf olduğunu öne süren Lerman, bu kapmlaşmada İsrail'in Katar hariç diğer Körfez ülkeleri ile Ürdün ile, Mısır ile, Tunus ve Fas ile aynı noktada bulunduğunu belirterek bu kesimlerin istikrar yanlısı olduğunu ifade etti. Taraflardan birinin IŞİD'in temsil ettiği ve yenilmeye yüz tutmuş ideolojik tutum olduğunu ifade eden Lerman, üçüncü kampın ise İhvan'ın temsil ettiği ve Türkiye, Katar ve Hamas'ı içine alan tarafları kapsadığını ifade etti. Katar krizi ile birlikte bu kampa büyük bir darbe indiğini savunan Siyonist siyasetçi, şimdi asıl savaşın İsrail ve Suudi Arabistan'ın başını çektiği ve ABD'nin tam desteğini alan kamp ile İran liderliğindeki kamp arasında yaşanacağını belirtti.
Tüm bunlar olurken, Katar dışişleri bakanı tarafından yapılan son açıklamalarda ise İran'ın Katar'a her türlü desteği verdiği ve İran'daki 3 deniz limanının gıda temini noktasında Katar'a tahsis edildiğini açıkladı.
KUDÜS HABER