Suudi Arabistan’ın izlediği politikalar, Ürdün için kaygı oluşturuyor. Bu politikaların Ürdün’ü istikrarsızlaştırmasından endişe ediliyor.
Ürdün’ün ilk kaygısı Suud rejiminin İsrail ile normalleşmek için vermeyi planladığı tavizler. İddiaya göre Suud rejimi İran’a karşı İsrail ile diplomatik ilişki kurma adına Filistinlilerin geri dönüş hakkından vazgeçmeyi düşünüyor. Bu durum 1994’ten beri Kudüs’ün koruyucusu konumundaki Ürdün’ün bu statüsünü tehlikeye atabilir. Ancak en önemlisi de Ürdün’de yaşayan Filistinliler. Ürdün nüfusunun en az yarısı çoğu Batı Şerialı olmak üzere Filistinlilerde oluşuyor. Filistinli mülteciler Ürdün vatandaşı olmalarına rağmen parlamentosunda yeterince temsil edilmiyor. Filistinlilere daha fazla hak verilmesi ise Ürdün vatandaşlarının yoğun tepkisine neden olabilir. Ürdünlü yetkililere göre Suud krallığının gözü İsraille normalleşmekten başka bir şey görmüyor. Suud’a göre kendisi efendi ve Ürdünlüler ile Filistinliler köle konumunda.
Ayrıca Suudi Arabistan’ın İran karşıtı cepheye katılması için Ürdün’e baskı yapması da ayrı bir endişe kaynağı oluşturuyor. Ürdün’ün kendisine göre bir denge politikası var. Suriye’deki çatışmasızlık bölge anlaşmasında rol oynayan Ürdün İran ile sıcak çatışmaya girmeye pek hevesli değil.
Ürdün diğer yandan Suud rejiminin finansal vaadlerini de tutmadığı kanaatinde. Katar’a uygulanan ambargo Ürdün’ü zarara uğrattı. Öte yandan Saddam’ın Kuveyt’i işgal etmesinden beri kapalı olan Arar sınır kapısı yeniden açıldı. Böylece yıllardır Ürdün üzerinden yapılan ticari geçişler Arar üzerinden yapılmaya başlandı. Bu da Ürdün ekonomisi için başka bir kayıp. Ürdün Suudi Arabistan’ın zararı karşılama konusunda verdiği sözleri tutmamasından rahatsız.
Suud veliaht prensi Muhammed bin Selman’ın ülkenin Ürdün ve Mısır sınırında yapmayı planladığı ileri teknoloji şehri Neom da Ürdün için başka bir endişe kaynağı. Ürdün tarafı bu proje hakkında yeterince bilgilendirilmediklerini ifade ediyor. Projeden en fazla İsrail rejiminin faydalanacağını düşünüyor.
KUDÜS HABER