"Rusya, İran ve Türkiye toplantısı, ABD'ye bir mesaj" başlıklı analizde, Türkiye, İran ve Rusya'nın IŞİD'in mağlubiyeti sonrası dönemle ilgili Washington yönetimine mesajlar gönderdiği ifade edildi.
22 Kasım Soçi zirvesinden önce Dışişleri Bakanlarının Antalya'da yapacakları toplantıya dikkat çekilen Frantzman imzalı analizde, masada Suriye dosyasının olduğunun altı çizildi.
Analizde, Türkiye'nin son yıllarda ABD'nin politikalarını eleştirdiği, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Amerika'yı YPG ve SDG ile verdiği sözleri tutmamakla suçladığı vurgulandı.
Analizde, Cumhurbaşkanı Erdoğanan'ın "Maalesef yönetim, YPG'nin yeni ismi olan SDG ile iş birliği içerisinde olduklarını bize söylüyorlar. Bunu yapmamalılar" ifadelerine ayrı bir başlık açıldı.
Frantzman, analizinde Soçi toplantısında Erdoğan, Ruhani ve Putin'in Suriye'yi topyekün ele alacağını belirtiyor.
YPG, SDG ve Suriye'de geçiş sürecinde Beşşar Esed'in rolü, konuşulacak öncelikli konular arasınd ayer alıyor.
Frantzman, Soçi zirvesinin Astana ve Cenevre toplantılarının hemen öncesine denk getirilmesine ise özellikle dikkatleri çekti.
Analizde, 22 Kasım Soçi Zirvesi, Putin ile Trump'un Vietnam görüşmesinden birbuçuk saat sonra ilan edildiğinin altı kalın kalın çiziliyor.
Analizde Putin-Trump görüşmesi sonrası ilan edilen anlaşma ile Soçi'de yapılacak zirve arasında da bir kıyas yapılıyor.
Trump-Putin anlaşması pratik bir adım olarak değerlendirilirken, Soçi zirvesi, bölgesel etkileri daha geniş olan diplomatik bir adım olarak nitelendiriliyor.
Türkiye, İran ve Rusya arasında Suriye konusunda fikir farklılıklarının olduğuna dikkat çekilen Frantzman imzalı analizde, "geçen yıl itibariyle üç ülke arasındaki Suriye temelli ilişki daha uyumlu ilerliyor. Suriye oyununda Amerika oyun dışına itilmiş görülüyor." ifadeleri yer aldı.
Katar krizi ve referandum konusunun üç ülke arasındaki ilişkilere yansıması da ele alınıyor.
Katar krizi ve referandum konusunun Türkiye ve İran'ı daha birbirine yakınlaştırdığı ve güçlendirdiği belirtiliyor.
Rusya ve Türkiye'nin uçağın düşürülmesiyle oluşan krizi ise profesyonelce ve kısa sürede aştığı ifade ediliyor.
Ankara'nın Amerika'nın Suriye'deki faaliyetlerinden ve ABD silahlı güçlerinin Suriye'de uzun süre kalacak olmasından rahatsız olduğu belirtiliyor.
Trump'ın İranla mücadele konusunda bir politika ortaya koyduğu hatırlatılarak, politikanın pratik yönünün eksik olduğu vurgulanıyor.
Trump'ın ortadoğu politikasında Suudi Arabistan'a yüklediği misyona da değinilen analizde, ABD'nin Lübnan ve Körfez konusunda Suuudi Arabistan'ın yetkilendirildiğinin altı çiziliyor.
Makalenin sonunda, Amerika'nın IŞİD sonrası bir politikasının olmadığı belirtiliyor.
Frantzman analizinde, Soçi'de yapılacak üçlü zirvenin Amerika'nın stratejik başarısızlığına sebep olacağı tahmininde bulunuyor.
ABD'nin düşmanı İran'ın NATO üyesi olan Türkiye ile birlikte Rusya'nın ortak hareket ettiği hatırlatılıyor.
Frantzman analizini, "Washington'un Suriye'deki müttefikleri kaygılanmalı" cümlesiyle tamamlıyor.
KUDÜS HABER