İran’daki gösteriler bütün dünyada olduğu gibi İsrail tarafından da dikkatle izleniyor. İsrail rejimi Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili bir bildiri hazırlayarak Başbakanlık Ofisi, Güvenlik Kabinesi ve tüm dünyadaki İsrail temsilciliklerine gönderdi.
Bildiride gösterilerin an itibariyle İran yönetimi için bir tehdit oluşturmadığı belirtildi. Ancak uzun sürmesi halinde yönetimi zayıflatabileceği ve tehdit oluşturabileceği iddiasına yer verildi. Ayrıca 2009 yılında İran’da seçim sonrası yaşananlara atıf yapıldı. 2009 yılında gösterilerin bitmesinin ardından İran halkının korkuya kapıldığı ve yıllardır muhalif görüşlerini sosyal medyanın dışına çıkarmadığı iddia edildi. 5 gündür devam eden olaylarla birlikte İran halkının korku bariyerini yıktığı öne sürüldü.
İsrail rejimi Dışişleri Bakanlığı bildirisinde göstericilerin birinci hedefinin Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani olmadığı da eklendi.
İsrail rejiminin istihbarat eski şefi Efraim Halevi de İsraillilerin İran’daki olaylara müdahale etmemesi telkininde bulundu. Halevi, oturup Tahran’ın yaşadığı sıkıntıları seyretmek yerine müdahil olmanın İsrail’e fayda getirmeyeceği ifadelerini kullandı. Jerusalem Post’a konuşan Halevi, İran’da yaşanan protesto gösterilerini İsrail açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi ve göstericileri zayıflatacak adımlardan kaçınılması gerektiğini vurguladı. Söz konusu protestocuların ileride İsrail rejimi ile iyi ilişkiler kurabileceğini öne sürdü. İsrail rejiminin atacağı adımların engelleyici değil güçlendirici olması gerektiğini kaydetti.
İstihbarat Bakanı Yisrael Katz ise İran’da yaşananlara karışmayacaklarını belirtirken göstericilere özgürlük ve demokrasi yolunda şans dilemesi dikkatlerden kaçmadı.
Öte yandan İran’daki olayların İsrail rejimine etkisi de tartışılan başka bir konu. Tel Aviv Üniversitesi İran Çalışmaları Direktörü Meir Litvak gösterilerin uzun sürmesi halinde İran’ın İsrail ile mücadeleyi bırakıp kendi iç sorunları ile uğraşmak zorunda kalacağı iddiasında.
Litvak ayrıca yaşananların 2009 yılından farklı olduğunu belirtirken o dönem ABD Başkanı olan Barak Obama’nın hem İran ile nükleer görüşmelere zarar vermemek hem de protestolarda ABD parmağı iddialarına yer vermemek için gösterilere açıktan destek vermediğini ifade etti. Mevcut Başkan Danıld Tramp’ın ise açıkça gösterilere destek vermesinin yaratacağı farklılığın ise gösterilerin devam etmesi durumunda ortaya çıkacağını kaydetti. İran’a yönelik tüm ABD yaptırımlarının kaldırılmasını reddeden Tramp’ın İran halkının gözündeki olumsuz imajının ABD başkanı açısından bir dezavantaj olduğunu ekledi.
Diğer yandan Middle East Forum isimli düşünce kuruluşunun direktörü Daniel Pipes da bir rejim değişikliği durumunda sonuçların İsrail, Ortadoğu, İslam Dünyası ve diğer ülkeler hakkında somut etkileri olacağını düşünüyor. Pipes ayrıca ABD’nin Obama ve Tramp yönetimleri döneminde gösterdiği tavır farklılığı konusunda Litvak’a benzer yorumlarda bulundu.
KUDÜS HABER