Jerusalem Post'un analizini aynen sunuyoruz:
ABD Genelkurmay Başkanı'nın İsrail işgali altındaki topraklara iniş yapması her gün rastlanan bir şey değil. Bunun küresel bir salgın sırasında gerçekleşmesi ve gezinin yegane durağının İsrail olması ziyareti daha da benzersiz kılıyor.
ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley, Cuma günü İsrail işgali altındaki toprakların güneyinde bulunan Nevatim Hava Üssüne iniş yaptı ve İsrail Genelkurmay Başkanı Korgeneral Aviv Kochavi, İkinci Başbakan ve Savunma Bakanı Benny Gantz ve Mossad şefi Yossi Cohen gibi üst düzey savunma yetkilileriyle görüştü.
Milley ayrıca Kochavi ile birlikte Başbakan Binyamin Netanyahu ile de görüştü. Devam eden koronavirüs salgını sebebiyle video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen görüşmede İran'ın oluşturduğu tehditler ve bölgedeki çeşitli güvenlik sorunları ele alındı.
Söz konusu ziyaret İsrail, ABD ve İslam Cumhuriyeti arasındaki gerilimin arttığı bir döneme rastladı.
Geçtiğimiz haftalarda İran, füze ve nükleer programını hedef alan ondan fazla gizemli patlama ve yangınla sarsılmıştı. Ancak Tahran yönetimi İsrail'i suçlamak yerine olayları basit göstermeye çalıştı.
Diğer yandan İran da görünüşe göre, Nisan'daki su tesisatını hedef alan saldırı gibi, İsrail'in alt yapısını hedef alan siber saldırılar gerçekleştirdi. Bütün saldırılar bertaraf edildi.
İran'ın nükleer ve füze programı Yahudi devletine yönelik tehditler listesinin başında geliyor ve uzun bir süredir İsrail ulusal güvenlik ajansı Mossad'ın hedefinde bulunuyor. ABD ve İsrail'in geçmişte İran'ı hedef alan ortak siber saldırılarda bulunduğu biliniyor. Bunların arasında bilinen ilk siber saldırılardan olan 'Olimpik Oyunlar Operasyonu' bulunuyor.
İran'ın nükleer programını yavaşlatmayı hedefleyen ve Stuxnet isimli zararlı bir bilgisayar yazılımının bir dalga gibi yayılmasıyla gerçekleştirilen saldırıda binden fazla santrfüjün zarar gördüğü tahmin ediliyor. Saldırının yapılan en hırslı saldırılardan birisi olduğu düşünülüyor.
Ancak Milley'in sadece bir durağı olan yolculuğu bir de Orta Doğu'da salgının yoğun bir biçimde sürdüğü döneme gelince merak uyandırdı. Böyle ziyaretler en son 2012'de, ABD'li yetkililerin İsrail'i İran'a saldırmaktan alıkoymak için düzenli olarak ziyaret ettikleri bir dönemde yapılmıştı.
Netanyahu politik anlamda manevra alanını kaybetmiş durumda ve yıllardan sonra iktidara gelen en İsrail yanlısı ABD yönetiminin sona ermesine aylar kaldı. ABD Başkanı Donald Trump gelecek seçimi kazanamayabilir ve suçlamalar ile koronavirüs krizini yönetemediği bozulan ekonomi sebebiyle için her gece protestolarla karşılaşan Netanyahu yeni bir seçimi kaybedebilir.
Peki o, ölümcül koronavirüse eşlik eden yıkıcı bir ekonomik kriz yaşayan İran'ı vurmayı göze almak istiyor olabilir mi?
Milley bu gizemli patlamaları görüşmek için mi geldi? Ya da İsrail'i siber olmayan yeni saldırılardan vazgeçirmek için mi?
Ziyaretin görünüşte ilgisi olmasa da İsrail ordusu, Pazartesi günü Şam Uluslararası Havaalanında bir Hizbullah üyesinin İsrail hava saldırısıyla öldürülmesine cevap niteliği taşıyacak muhtemel bir Hizbullah saldırısına karşı Cuma günü teyakkuza geçmişti.
Hem Kochavi hem de Gantz, ABD'li generale İsrail ordusunun 'çeşitli senaryolara hazırlanarak' İsrail Devletini savunmaya devam edeceğini altını çizerek belirtti.
Kochavi, 'İsrail ve ABD orduları bölgesel istikrarı sürdürmek ve İran ya da vekilleri tarafından bozulmasını önlemek konusunda ortak çıkarlara sahiptir.' şeklinde konuştu.
Ortak çıkarı teşkil eden İran konusu herkesin dilinde ve ABD ile İsrail rejimi için tehdit listesinin tepesinde. Peki Tahran'ın oluşturduğu tehdit arttı mı? Ya da Washington ve Tel Aviv kaçırılmaması gereken bir fırsat penceresinden mi bahsediyor?
Yaz mevsimi ısınıyor. Milley'in ziyareti ile sıcaklığın daha da artıp artmayacağını yakında göreceğiz...
KUDÜS HABER AJANSI