27 Kasım 2020
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Suudi Arabistan ziyaretinin ardından bir açıklama yapan Ürdün Dışişleri Bakanlığı, Harem-i Şerif'in tarihi ve yasal statüsünü değiştirme girişimlerine karşı olduğunu açıkladı.
The Guardian gazetesinin haberine göre, Bakanlık sözcüsü Dayfallah El Fayez, Krallığın, Haşimilerin Kudüs'teki Müslüman ve Hıristiyanlara ait kutsal mekanların muhafızlığı çerçevesinde, Mescid-i Aksa'yı koruyup gözetmek ve Müslümanların haklarını muhafaza etmek için çaba göstermeyi sürdüreceğini belirtti.
Ürdün, 1924 yılından beri Mescid-i Aksa'nın muhafızı sıfatını taşıyor. Netanyahu'nun Suudi Arabistan ziyareti ile birlikte iyice açığa çıkan İsrail – Suudi ilişkileri, Ürdün'ü, İsrail'in sözkonusu görevi Suudi Arabistan'a vereceği kaygısına itti.
Mevcut Kral Abdullah ile babası Kral Hüseyin'in eski danışmanı Adnan Ebu Udeh, mevcut hanedanın meşruiyetini dini temellerden ve Kudüs'ten aldığını hatırlattı. İsrail'in Ürdün'e baskı yaptığını ve muhafızlık görevini Suudi rejimine vermekle tehdit ettiğini belirten Ebu Udeh, bunun çok da uzak bir ihtimal olmadığını vurguladı.
Eski Dışişleri Bakanı Cevad Anani de Netanyahu'nun sözkonusu görevi Suudilere devredip karşılığında Suudi Arabistan ile ilişkileri normalleştirmek istediğini söyledi.
Britanya'nın eski Riyad büyükelçisi Sir John Jenkins de bu adımın Haşimi krallığına büyük bir darbe olacağını ancak Suudi Arabistan'ın üç kutsal mekana sahip olmasıyla İran karşısında büyük bir avantaj elde edeceğini ifade etti.
Ürdün Kral Abdullah, geçen sene, Mescid-i Aksa'nın muhafızlığı konusunda baskıya maruz kaldığın söylemiş ancak ayrıntı vermemişti.
Ürdün'ün muhafızlık rolü, İsrail ile 1994'te imzalanan tarihi barış anlaşmasıyla pekiştirilmişti.