24 Aralık 2020
İsrail ile bazı Arap devletlerinin, ABD'nin İran ile yapacağı yeni bir nükleer anlaşmada söz sahibi olmak istediği bildirildi.
Bu ülkelerin, İran ile anlaşmayı imzalayan ABD ve diğer ülkelere kıyasla daha fazla tehlike altında olduklarını ve müzakereye dahil olurlarsa ABD'nin İran'a karşı elinin güçleneceğini düşündükleri belirtildi. Ancak bu ülkelerin İran'ın nükleer programı dışında balistik füze geliştirme programı ile bölgedeki direniş gruplarıyla ilişkisi gibi konuları da içeren yeni bir anlaşmayı tercik ettikleri ifade edildi. Öte yandan İran'ın bu seçeneği kabul etmesi mümkün görünmüyor.
Bazı Arap ülkeleri, ABD'nin daha fazla gözüne girebilmek ve isteklerini yerine getirebilmek için İsrail ile diplomatik ilişkileri başlatma kararı almıştı. Buna öncülük eden Birleşik Arap Emirlikleri'nin Washington Büyükelçisi Yusuf el Uteybe, ABD'nin, nükleer anlaşmayı şekillendirirken sadece Avrupalı ülkeleri yanına alarak yanlış bir tercih yaptığını, Avrupa ve Orta Doğu'daki bütün müttefiklerini müzakere sürecine dahil etmesi gerektiğini söyledi.
Kasım ayında Uteybe ile Bahreyn ve İsrailli meslekdaşları bir araya geldi. İsrail'in ABD Büyükelçisi Ron Dermer da ABD'nin sadece nükleer program değil İran'ın bölgedeki faaliyetleri konusunda da bölgedeki müttefikleriyle görüşmesini istedi.
İsrail ile normalleşen diğer bir rejim olan Bahreyn'nin Washington temsilcisi Abdullah el Halife de gelişmelerle ilk önce yüzeleşen ve sonuçlara katlanmak zorunda kalanın kendileri olduğunu ifade ederek müzakere masasında yer almak istediklerini bildirdi.
İran'ın tavrı net
Diğer yandan İran, bölgesel sorunların bölge ülkeleri tarafından çözüleceği ve yabancıların müdahelesine yer olmadığı görüşünü savunuyor. İran'ın Birleşmiş Milletler basın ofisi şefi Alirıza Miryusefi, 'Bölge üstü güçlerin bölge ülkelerine ölümcül silah satışı, daima bölgedeki güvensizlik ve sorunların ana kaynaklarından birisi olagelmiştir.' şeklinde konuştu. Miryusefi, İran'ın halihazırda müzakere edilip kabul edilmiş bir anlaşmayı tekrar müzakere etmeyeceğini söyledi.