Yemen News Portal’da yer alan habere göre, Yemen’in doğusundaki stratejik El-Mehra ilinde bulunan yerel güçler, Suudi Arabistan’ın askeri varlığına karşı hazırlık çalışmalarını sürdürüyor.

El-Mehra ve Sokotra Oğulları Genel Konseyi, Şeyh Muhammed Abdullah Al Afrar’ı konsey başkanı seçmesinin ardından, genel sekreterlik ve danışma kurulunu oluşturdu. Konseyin önceki başkanı Abdullah İsa bin Afrar, El-Mehra’daki Suudi karşıtı gösterileri organize etmesinin ardından Suudi koalisyonu saflarına geçmişti.

Suudi güçlerinin söz konusu ildeki varlığını kabul etmeyen Konsey, El-Mehra’daki aşiretler tarafından destekleniyor.

Konsey tarafından yeni başkanın seçilmesinin ardından yapılan açıklamada, öncelikli hedeflerinin, safları birleştirmek ve Suudi-BAE işgal güçlerini, Sokotra ve El-Mahra’dan kovmak olduğunu açıklanmıştı.

Konseyin El-Mahra ve Sokotra’daki aşiretlerde büyük etkisinden söz edilirken, Sokotra adasında da önümüzdeki süreçte halk hareketliliğinin başlayacağı ifade ediliyor.

Öte yandan, Suudi Arabistan’ın El-Mehra’daki yerel yönetime suudi kentlerinin isimlerini taşıyan 8 okulun açılması için baskı yaptığı ortaya çıktı.

Almahrahpost’ta yer alan haberde, Suudi’nin El-Mehra’da Suudi kentlerinin isimlerini taşıyan okulları inşa etme girişimi, El-Mehra aşiretleri tarafından kabul edilmiyor.

Suudi Arabistan’ın tarih boyunca El-Mehra ilini ele geçirmek için planlar yaptığı bilinirken, Mansur Hadi hükümetinin çalışmalarına başlamasının engellenmesinin en önemli nedeninin BAE ve Suudi’nin Yemen’in sahil kentleri ve adalarındaki işgal faaliyetlerini rahat sürdürebilmek olduğu ifade ediliyor.

Kısa bir süre önce Aden Havalimanı’nda Mansur Hadi hükümetinin bakanlarının uçağının inmesinin ardından patlama meydana gelmişti.

Ensarullah Hareketi olayla ilgilerinin olmadığını açıklarken, Suudi koalisyonu hızlı bir şekilde, olayın sorumluluğunu Ensarullah Hareketi’ne yüklemeye çalışmıştı.

Yemen News Portal’daki habere göre, Suudi, olayın arkasındaki gerçek failleri bildiği halde ciddi bir soruşturma yürütülmesine yanaşmıyor.

Suudi, BAE, ABD, İngiltere ve İsrail’in, Mansur Hadi güçleri ve Güney Geçiş Konseyi arasındaki çatışmalardan istifade ettiği ve Aden hükümetinin çalışamaz halde olmasının söz konusu yönetimlerin işine geldiği belirtiliyor.