Şeyh Abdurrahman’ın vefatından sonra Amerikan ve İngiliz basınında çıkan yorumları sizler için derledik.Amerika’daki en büyük haber ajanslarından Associated Press, Şeyh Abdurrahman’ın ölümünü ‘‘mücahidlerin en önemli lideri ve radikallerin sembol ismi öldü‘ ifadeleriyle aktardı. AP, Şeyh Ömer Abdurrahman’ın Amerika ve İsrail karşıtı söylemlerinin yanı sıra İslam dünyasında özellikle de Mısır’da sekülerizme karşı mücadelesiyle ön plana çıktığını vurguladı.
Amerikan FoxNews kanalı ise Şeyh Ömer Abdurrrahman’ın âmâ olmasına rağmen dünya çapında nam salmış en büyük Amerikan karşıtlarından biri olduğunu aktardı. ‘İslamî mücadeleyi ve Müslümanca yaşam tarzını akademik bir boyutta dillendirmesi onu farklı kılıyordu. Dinleyenlere ayrı bir ruh ve derin misyon katıyordu. İslam’ın şer’i boyutlarının cihad sahasına yansımasında öncü bir role sahipti’ ifadeleri FoxNews’in aktardıkları arasında.
“Âmâ imam ” olarak da bilinen Şeyh Ömer Abdurrahman, 10 aylıkken geçirdiği diyabet rahatsızlığı sebebiyle gözlerini kaybetmişti. Âmâ olmasına rağmen 11 yaşında Kuran’ı kerim’i hıfzeden Şeyh Abdurrahman, Kahire üniversitesi İslami İlimler fakültesini bitirmiş ve el-Ezher üniversitesinde doktora yapmıştır. Ülke içerisinde Mısır’daki gayr-ı İslami yönetim ve yaşayış şeklini eleştiren alimlerin en ön safında yer almıştır. Birlikte olduğu Müslümanlarla Mısır’da Cemaati İslami’nin kurulmasına öncülük etmiş ve Mısır’da yaptığı konuşmalar sebebiyle defalarca hapse mahkum edilmişti. Şeyh Abdurrahman, hapisten çıktığı kısa süreli dönemlerde de dünyayı dolaşarak Pakistan’dan Avrupa’ya kadar birçok Müslümana doğrudan ulaşma gayreti içinde olmuştu. Mısır’da Camp David anlaşmasını imzalayarak İsrail’le barış yapan Mısır eski diktatörü Enver Sedat’ın öldürülmesi olayında şehid Halid el-İslambuli’ye fetvayı veren isim olarak bilinen Şeyh Ömer Abdurrahman, dünya çapında Siyonist işgal rejiminin işlediği cürümlere karşı da cihad yolunun öncülerinden olmuştu.
Hakkındaki yakalama kararları sebebiyle 1990 yılında gizlice Amerika’ya yerleşen Şeyh Ömer Abdurrahman, burada 3 yıl boyunca camilerde imamlık yaptıktan sonra Amerikan makamları tarafından fark edilmiş ve 1993 yılında üzerine çeşitli suçlar atılarak ömür boyu hapse mahkum edilmiştir.
AP’de yer alan habere göre Amerika’da bulunduğu süre zarfında verdiği vaazlar, kaset kayıtları üzerinden bütün Orta Doğu ülkelerine yayılıyordu. Şeyh Ömer Abdurrahman bu vaazlarda dünya Müslümanlarının Siyonist İsrail rejimi karşısında gaflete ve acziyete düşmemeleri gerektiğini vurguluyordu.
Yine AP’de yer alan habere göre Şeyh Ömer Abdurrahman 20 yılı aşkın süre devam eden tutukluluk haline rağmen, dünya çapındaki en etkili Müslümanlardan biri olmayı başarmıştır.
Siyonist rejim basınında Şeyh Ömer Abdurrahman hakkında yer alan haberlere göre ise Şeyh Abdurrahman, dünya çapında Amerika’ya karşı verilen mücadelenin baş aktörlerinden biri ve Amerika’nın İsrail’e verdiği destek yüzünden hedef alınması gerektiğini savunan birisi olarak tanıtılıyor.
Kendisi hakkında bu tür iddiaların dile getirilmesi üzerine Şeyh Abdurrahman, ‘ Ben hiçbir suç işlemedim. Ben yalnızca insanlara İslam’ı anlattım’ diyerek ABD ve İsrail’in başını çektiği İslam düşmanlarına karşı Müslümanların takınması gereken tavrın ne olduğunu hayatı ve mücadelesiyle de ortaya koymuş bir isimdi.
Öte yandan Amerikan istihbarat toplama kurumlarından biri olan Stratfor’un Şeyh Ömer Abdurrahman hakkında 2006 yılında yayınladığı bir rapora göre Şeyh Ömer Abdurrahman, dünya Müslümanları arasında Amerika ve İsrail’i ana düşman olarak göstererek birlik ve beraberliğe vesile olan bir isim olarak anılıyor. O dönem yayınlanan raporlara göre Şeyh Abdurrahman’ın Amerikan hapishanelerinde hayatını kaybetmesi durumunda ABD’nin Irak ve Afganistan’da çok ciddi saldırılara maruz kalacağı hatta Ömer Abdurrahman’ın ölümünde kasıt arayacak olan dünya Müslümanlarının dünyanın her yerindeki Amerikan çıkarlarına darbe vurmaya niyetlenecekleri öngörülüyor.
Ömer Abdurrahman’ın ismi, çoğu kez diğer Müslüman alimler tarafından Çeçen Kartalı Şamil Basayev ile birlikte anılır ve cihad yolunda ve İslam’a adanmışlık konusunda bu ikisinin ‘ en doğru şeyi yaptıkları’ söylenir.
Mısır’da 2012 yılındaki devrim Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan İhvan’ı Müslimin liderlerinden Muhammed Mursi, kısa süreli Cumhurbaşkanlığı döneminde Şeyh Ömer Abdurrahman’ın özgürlüğe kavuşturulmasının ABD ile ilişkilerde öncelenecek meselelerden biri olacağını vurgulamıştı.
KUDÜS HABER