Suriye'deki savaşın arka planda Siyonist İsrail ile direniş cephesi arasında bir savaş olduğu tarafların açıklamalarından da anlaşılıyor. Konuyla ilgili olarak İsrail Genelkurmay Eski Başkanı Gaid Eisenkot The Daily Beast isimli haber sitesinin sorularını cevapladı. Eisenkot'a göre İran Suriye'nin her bir hava üssünde bir istihbarat üssü ve bir hava üssü kurmayı başardı. Ayrıca farklı ülkelerden gelen savaşçılardan oluşan bir ordu kurmaya çalışıyor. İran bunun yanında Suriye ve Lübnan'ı füze deposu haline getirdi.

 

Eisenkot İsrail'in İran'ı hedeflerinden alıkoymak için Suriye'nin pek çok yerini vurduklarını ve düşmanlarını durduramasalar bile en azından yavaşlattıklarını ileri sürdü. Sadece 2018 yılı içerisinde Suriye'ye 2000 bomba attıklarını belirten Eisenkot geçen yıldan itibaren İran'ın da Suriye üzerinden doğrudan İran'ı hedef almaya başladığını hatırlattı. Eisenkot geçtiğimiz Ocak ayında güdümlü bir füze ile Golan Tepelerindeki İsrail hedeflerine yönelik saldırı girişiminden bahisle bu tür bir füzenin Suriye'den ilk kez atıldığını belirtti.

 

İsrail Genelkurmay Eski Başkanı Eisenkot yaptıkları saldırılar sayesinde İran'ın Suriye içinde ağır silahları taşıyamadığını iddia ederken bu sefer de bavul boyutunda GPS cihazlarının sevk edildiğini söyledi. Bu GPS'ler sayesinde eski model füzelerin isabet hassasiyetlerinin artırıldığını belirtti.

 

İsrailli yetkililerin tahminlerine göre Hizbullah'ın elinde çeşitli menzillere sahip 100 ila 150 bin füze bulunuyor. Açıklama yapan bir İsrailli askeri yetkiliye göre işgal altındaki toprakların küçük ve dar olması stratejik bölgeler dahil her yeri hedef haline getiriyor. İsrailli yetkiliye göre eski model bir füzeye söz konusu GPS cihazları oda büyüklüğünde bir atölyede birkaç saat içinde takılabiliyor. Bu GPS cihazları navigasyon uygulaması gibi bir kere hedefin koordinatları girildiği zaman kendi başına hedefi bulabiliyor.

 

Bu montajı yapabilecek teknik bilgi ise İran'ın araştırmalarının sonucu. İsraillilere göre bu teknik bilginin aktarılması da İran Devrim Muhafızlarının Irak'tan Suriye'ye, Lübnan'dan Yemen'e kadar kurdukları ağlar sayesinde mümkün olabiliyor.

 

KUDÜS HABER