Bundan yaklaşık bir yıl önce ABD Başkanı Donald Trump İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekildiklerini açıkladı. Buna rağmen 50'den fazla emekli asker ve general nükleer anlaşmaya geri dönülmesini istiyor.
Anlaşmanın diğer ortakların olan Avrupa ülkeleri ile Rusya ve Çin ise hala anlaşmaya bağlılıklarını sürdürüyor. Öte yandan Chicago Küresel Meseleler Konseyi tarafından son yapılan araştırmaya göre ABD halkının yüzde 66'sı Tahran'ın nükleer programını sınırlandıracak ve karşılığında İran'a uygulanan yaptırımları kaldıracak bir anlaşmadan yana. Ancak Trump'ın anlaşmadan çekilme kararı sonrası İranlılar yapılması muhtemel yeni müzakereler konusunda oldukça şüpheci görünüyor.
Kanada merkezli İranPoll isimli bir araştırma şirketinin 2015 yılının Ağustos ayında yaptığı bir araştırmaya göre İran halkının yüzde 76'sı nükleer anlaşmayı destekliyordu. Ancak Aralık 2018'de bu oran yüzde 51'e düştü. Ayrıca her 10 İranlıdan 7'si anlaşmanın diğer taraflarının şartları yerine getirmesinden şüphe ettikleri için İran'ın verdiği tavizlere değmediğini düşünüyor.
İranlıların nükleer anlaşmaya desteğinin neden düştüğünü anlamak için ilk başta neden desteklediklerini anlamak gerekiyor. 2014 yılından beri halkın yüzde 90'ı ülkesinin nükleer programını destekliyor. Yani anlaşmaya verilen destek nükleer programı durdurmak amacı taşımıyor. Aslında İranlılar nükleer anlaşma ile yaptırımların kaldırılarak ekonomik anlamda rahatlamayı umuyordu. Ancak ABD anlaşmadan çekildi ve yaptırımları tekrar uygulamaya koydu.
Üstelik bu yaptırımlar petrol, bankacılık ve gemicilik gibi İran ekonomisi için hayati öneme sahip sektörlere uygulanıyor. Yaptırımların hedefi sadece İran değil. İran ile iş yapan kişi ve kurumlar da hedefte. Hatta ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo bir adım daha ileri giderek İran Devrim Muhafızlarının terör örgütü olarak tanınmasını istedi.
İşte ABD'nin bu hareketleri İran halkının anlaşmaya duyduğu güveni azaltmaya yetti. 2018 yılı Ocak ayında her 10 İranlıdan 6'sı ABD'nin tüm yaptırımları kaldırmadığını düşünüyordu ki bu oran 2016'da bunu sadece yarısıydı. ABD'nin anlaşmaya uyacağına inanların oranı 2015 yılında yüzde 45 iken 2018 yılında sadece yüzde 12 oldu. Ayrıca İran'daki ekonomik problemleri Batının yaptırımlarına bağlayanların oranı 2015 yılının Mayıs ayında yüzde 26 iken 2018 yılı Aralık ayında bu oran yüzde 36'ya çıktı.
ABD'nin yaptırımları bir yana Avrupa ülkeleri İran ile ticareti canlı tutmaya çalışıyor. Ancak bunun için oluşturulan ve kısaca INSTEX olarak bilinen özel ticari mekanizma hem Dışişleri Bakanı Cevad Zarif hem de ülkenin dini lideri Ayetullah Hamaney'in eleştirilerine maruz kaldı. Liderler Avrupa Birliği ülkelerini anlaşma şartlarını yerine getirmemekle suçladı. Liderlerin bu tavrı halk üzerinde de kendisini gösterdi.
2018 yılı Haziran ayı itibariyle İranlıların sadece yüzde 44'ü Avrupa'nın sorumluluklarını yerine getirdiğini düşünüyor. 2016 yılında bu oran yüzde 61 olmuştu. Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de bu ay televizyondan da canlı yayınlanan konuşmasında ABD ile müzakerelere geri dönmenin mümkün olmadığını ifade etmişti.
İran ile nükleer anlaşma ABD'nin 2020 Başkanlık seçimlerinde bir kampanya konusu olabilir. Ancak ABD yönetimi yeni bir anlaşma istese bile ne İran halkı ne de İranlı yöneticiler ABD ile masaya oturma konusunda istekli görünmüyor.
KUDÜS HABER