26 Kasım 2020
Siyonist rejim başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Suudi Arabistan'a giderek burada Veliaht Prens Muhammed Bin Selman ile görüşmesi büyük yankı uyandırdı. Bin Selman'a Genel İstihbarat Direktörü eşlik ederken Netanyahu'nun yanında Tuğgeneral Avi Bluth, Mosad Şefi Yosi Kohen ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Meir Ben Şabat bulunuyordu. ABD'nin görevi bırakmaya hazırlanan Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da arabulucu olarak görüşmeye katılmıştı.
İsral başbakanları ile Mossad şeflerinin 1990'ların başından bu yana asker ve istihbaratçılar dahil üst düzey Suudi yetkililer ile görüştüğü biliniyor. Ancak Suudi tarafının talebi üzerine bu görüşmeler, istisnai sızıntılar hariç, hep gizli tutuluyordu. Yankı uyandıran son görüşmenin resmi kaynaklardan değil de kontrollü bir sızıntı şeklinde kamuoyuna aktarılması, tarafların gerek duydukları takdirde görüşmeyi inkar etmelerine imkan sağlayacak bir hareket olarak yorumlandı.
Suudi rejiminin bir süredir İsrail ile gizli görüşmeler gerçekleştirmesi, İsrail'den muhalifleri izlemesine imkan sağlayan casusluk teknolojisi satın alması, İran'ın bölgesel faaliyetleri ile nükleer çalışmaları konusunda İsrail ile görüş alışverişinde bulunması, İsrail jetlerinin Suudi hava sahasını kullanmasına izin vermesi ve İsraillilere iş, turizm ve başka amaçlar için çifte vatandaşlığa yeşil ışık yakması Körfez krallığının sözkonusu görüşmeye kadar Siyonist rejime yaptığı jestler olarak görülüyor.
Öte yandan, gece vakti gerçekleşen bu görüşmeden Netanyahu ile Pompeo'nun beklediği sonucun alınmadığı belirtiliyor. Netanyahu – Pompeo ikilisinin Bin Selman'dan daha açık olmasını ve İsrail'e daha önemli ve sembolik jestler yapmasını istedikleri ve açık bir görüşme ya da ortak bir açıklama için ikna etmeye çalıştıkları ve ABD'nin yeni başkanı Joe Biden döneminde Suudi Arabistan – İsrail ilkişkilerini ilerletmenin kolay olmayacağını söyledikleri bildirildi.
Ancak Bin Selman'ın, İsrail ile ilişkileri resmileştirmek için çok hızlı hareket etmesi halinde İsrail'i düşman olarak gören muhafazakarlar ile din adamlarının yoğun muhalefetinden endişe ettiği ifade edildi. Bin Selman'ın ayrıca babası Kral Selman'ın Filistin'e duyduğu ilgiden de çekindiği bildirildi. Kral Selman, Filistin'de iki devletli çözümü savunan isimler arasında.
Baba Selman ve oğul Bin Selman ayrıca ABD'nin seçilmiş başkanı Biden'ın İran ile diyaloğa tekrar başlaması, yaptırımları kaldırması ve İran'ın lehine yeni bir nükleer anlaşma yapmasından endişe ediyor.
Muhammed Bin Selman an itibariyle Filistin davasına duyduğu umursamazlık, Biden ile İran arasında bir işbirliğini önlemek için İsrail'i kullanma arzusu ve ihtiyacı ve Filistin hassasiyeti bulunan babasından duyduğu çekince arasında kalmış durumda.
İşte bu hassas durumun Suudi Prens Bin Selman'ı dramatik bir hareketten alıkoyduğu ifade ediliyor.