Suudi Arabistan Genel İstihbarat Başkanı Korgeneral Halid Humeydan’ın Suudi Kraliyet Divanı’na “Körfez ülkeleri ile İsrail arasındaki normalleşme süreci ve Körfez’in İsrail’den istifade etmesinin sınırı” başlıklı çok gizli bir rapor sunduğu ortaya çıktı.

Lübnan merkezli El-Ahbar gazetesi tarafından ulaşılıp yayınlanan raporda, söz konusu güvenlik raporunun çok gizli notuyla 31 Ekim 2018’de Kraliyet Divanı’na sunulduğu kaydedildi.

Raporda, 1990'lardan bu yana İsrail ile Körfez ülkeleri arasındaki en önemli normalleşme faaliyetlerine değinilirken, mevcut Körfez-İsrail yakınlaşmasına ilişkin bilgiler ve Suudi Arabistan'ın İsrail'den nasıl fayda sağlayabileceğine dair değerlendirmelere yer verildi.

Ekim 2018 tarihli raporda şu bilgilere yer verildi:

“Körfez ülkelerinin İsrail ile ilişkileri geçtiğimiz hafta üç önemli olaya tanık oldu; İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu Umman Sultanlığı'nı ziyaret etti. İsrailli bir spor heyeti Dünya Jimnastik Şampiyonasına katılmak için Katar'ı ziyaret etti ve İsrail Spor ve Kültür Bakanı ülkesinin heyetine Abu Dabi'deki Grand Slam Judo Şampiyonası'nda eşlik etti.

Umman, Katar ve BAE'de İsrail bayrağı göndere çekildi ve İsrail'in milli marşı çalındı.

Bilgiler, İsrail Başbakanı'nın yakında Doha'yı ziyaret edeceğine işaret ediyor.

Bahreyn, 24 Haziran 2018 tarihinde, UNESCO tarafından Bahreyn Kültür ve Tarihi Eserler Kurumu işbirliği ile düzenlenen Dünya Mirası Komitesi toplantıları kapsamında bir İsrail heyetine ev sahipliği yaptı. Mayıs 2017'de Bahreyn’in başkenti, FIFA Genel Kurulu toplantılarına katılmak üzere bir İsrail heyetine ev sahipliği yaptı.”

İsrail ile Körfez ülkeleri arasında geçmişte yaşanan ilişkilerin, yeni yaşanan gelişmeleri sürpriz olmaktan çıkarttığının kaydedildiği raporda, Şimon Peres’in 1996 yılındaki Katar ziyareti ve Doha’da İsrail Ticaret Ofisi’nin açması hatırlatıldı. Söz konusu ofisin 2009 yılında Gazze’ye yönelik saldırının ardından Katar tarafından kapatıldığı ifade edildi. 1994 yılında İsrail Başbakanı Yitzhak Rabin, Maskat'ta Umman Sultanı Kabus ile bir araya geldiğinin belirtildiği raporda, Umman-İsrail ilişkilerinin 2000 yılındaki Filistin İntifadası ile birlikte dondurulduğu kaydedildi.

1994'ün sonlarında Bahreyn’i resmi bir İsrail heyetinin ziyaret ettiğinin belirtildiği raporda, Bahreyn Veliaht Prensi Salman bin Hamad Al Halife’nin Birleşmiş Milletler'de Şimon Peres ile görüştüğü kaydedildi. Raporda, BAE ile İsrail arasındaki ilişkilerin geçmişine de yer verildi.

İsrail’le Körfez ülkeleri arasındaki ilişkinin kesilmediği ancak son dönemde bu ilişkilerin açığa çıkarıldığının söylendiği raporda, “Şu anda Arap ve Ortadoğu bölgesinin durumu eskisi gibi tanımlanmıyor. İran ve Türkiye’nin statüsünde farklılık var. Filistin davasına yönelik Arap kararı geri çekilecek” denildi.

Suudi’nin dini ve siyasi konumu nedeniyle Umman, BAE ve Bahreyn gibi İsrail’le ilişkilerinin açık bir şekilde benimsemesinin zor olduğunun vurgulandığı raporda, Veliaht Prens Bin Selman’ın son iki yıldaki iç reformları, NEOM projesi ve Suudi’deki diğer değişimlerin hiçbir işbirliği adımına şaşırmayacak dereceye geldiği belirtildi.

2016’da Suudi işadamları ve gazetecilerden oluşan heyetin İsrail’e giderek, Knesset üyeleriyle bir araya geldiği, Bin Selman’ın ise 2018’de New York’ta bir dizi Yahudi örügüt lideriyle görüştüğü  hatırlatılırken, Tel Aviv ile Riyad arasındaki medya üzerinden yakınlaşmaya dikkat çekildi.

Raporda, Suudi’nin İsrail’den şu alanlarda yaralanabileceği belirtildi:

-Güvenlik, askeri ve ekonomik düzeylerde bölgesel işbirliği projelerinde yer almak.

-ABD’deki İsrail lobisinin olanaklarından yararlanmak.

-Suudi üzerindeki baskıyı azaltmak ve kriz zamanlarında ve gerektiğinde imajını iyileştirmek için İsrail’den yararlanmak

-Bilimsel ve araştırma işbirliği

Öte yandan Lübnan merkezli el-Ahbar gazetesinin web sitesi bu raporu yayınlamasının ardından siber saldırıya uğradı. El Meyadin televizyonuna konuşan El-ahbar Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Beyar Ebi Saab, raporun yayınlanmasının ardından sitelerine siber saldırı olduğunu söyledi.

Saab, haberi siteden kaldırmaları için BAE’nin de kendilerine para teklif ettiğini belirtti.

Tehditlerden dolayı geri adım atmadıklarını belirten Saab, Suudi ile ilgili yayınlayacakları çok sayıda yeni belgenin ellerinde olduğunu bildirdi.