Sudan’dan getirilen 2 bin paralı asker Suudi topraklarından Yemen’e nakledildi.

El-Meyadin’e bilgi veren Yemenli kaynaklar, 2 bin Sudanlı askerin Suudi’nin Cizan ilinden Yemen’e getirilerek, Yemen’in Hacce ilindeki Cebhat ve El-Tine bölgelerine yerleştirildiğini belirtti.

Yemen’deki Sudanlı paralı askerlerin oluşturduğu 6. Tugay’ın 2 ay sonra ülkelerine döneceğinin ifade edildiği haberde, yeni gelen Sudan tugayı Hazm-8’in bu süre içerisinde 6. Tugay’dan saha eğitimi alacağı bildirildi.

Sudan hükümeti bu yılın başlarında Yemen'deki askeri varlığını yaklaşık 5 bin askerden 650’ye düşüreceğini açıklamıştı. Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk ise geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada, Yemen’deki askeri varlıklarını 15 binden 5 bine indirmeye çalıştıklarını dile getirmişti.

Sudan Dışişleri Bakanı Ömer Kameruddin de, geçtiğimiz Ekim ayında ülkesinin Yemen’deki savaştan çıkmaya çalıştığını duyurmuştu.

Sudan’ın Devrik lideri Ömer el-Beşir, Yemen’e karşı başlatılan savaşta Suudi’nin başını çektiği koalisyonda yer almış, daha sonra ise koalisyondan çıkmaya çalışmıştı.

Sudan halkı, yönetimin Yemen’e asker göndermesine karşı çıkarken, Hartum yönetiminin bu konuda Suudi ve BAE’nin baskısından çıkmasının zor olduğu belirtiliyor.

Şimdiye kadar binlerce Sudanlı paralı askerin Yemen’deki çatışmalarda yaşamını yitirdiği belirtiliyor.

Son gelişmeyi El-Meyadin’e değerlendiren Sudan Komünist Partisi lideri Ali Mahcub, yaşananların Sudan'ı Suudi Arabistan, Emirlikler ve Mısır eksenine bağlamak olduğunu söyledi. Mahcub, Yemen'deki savaşın yalnızca İsrail ve Amerika'ya hizmet ettiğini ve Sudan halkının bununla hiçbir ilgisinin olmadığını dile getirdi. Mahcub, Sudan halkının, askerin devrime ortak olduğunu kabul etmesinin yanlış olduğunu ve bunun sonuçlarını yaşadıklarını dile getirdi.

Mahcub, Sudan devrimi ve halkının başka ülkelerin içişlerine karışılmasını ve İsrail’le normalleşilmesini reddettiğini kaydetti.

Öte yandan Ensarullah Hareketi Siyasi Büro Üyesi Abdulvehhab el-Mahbeşi, Sudan askerlerinin Yemen’de kullanılmasına devam edildiğini ve Yemen’e yönelik savaşın ABD ve Siyoniszmin isteği olduğunu belirtti.

Suudi’nin Sudan askerlerini canlı kalkan olarak kullandığını kaydeden Mahbeşi, “İsrail, Yemen’in Filistin’in özgürlüğü için harekete geçmesinden korktu. Bunun için İsrail’i savunmanın ilk hattında olan devletler Yemen’e yönelik savaşa katılıyor. Biz filistin için ilk savunma hattıyız. İsrail’le normalleşen ülkeler ise İsrail için ilk savunma hattı” ifadelerini kullandı.

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk, geçiş yönetimindeki asker-sivil geriliminin arttığı bir dönemde, çok farklı sektörlerde büyük ticari faaliyetler gösteren orduyu hedef aldı.

Hamduk, "Dünyadaki her ordu, savunma şirketlerine yatırım yapıyor. Ancak ordu ya da güvenlik birimlerinin üretim sektörlerinde yer alması ve böylece özel sektörle rekabet halinde olması kabul edilemez" ifadelerini kullandı.

Sudan basınına göre, ordu ve güvenlik birimleri altın, tekstil, et ihracatı, un ve susam gibi hayati önem taşıyan alanlarda 250 şirketi kontrol ediyor. Orduya bağlı şirketlerin vergiden de muaf oldukları belirtilirken, hükümetin açıklamaları ve vaatlerine rağmen ordu, şirketlerin devrine yanaşmıyor.

Uluslararası birçok firma ve kuruluşta çalışmış olan ekonomist Hamduk, sene başında yaptığı bir açıklamada, hükümetin kamu kaynaklarının yalnızca yüzde 18'inin kontrolünü elinde bulundurduğunu ifade ederek, ordunun elindeki şirketlerin devlete iadesi için çalışacakları sözü vermişti.