En Önemli Üretim: Savaşçı Filistin İnsanı Yetiştirmek

Mahmud Rentisi
En Önemli Üretim: Savaşçı Filistin İnsanı Yetiştirmek
Mahmud Rentisi | 2024-01-25

Hiç şüphe yok ki, insan, Filistin direnişinin yaptığı bu askeri üretimlere hayran kalıyor ve gurur duyuyor; üstelik 17 yılı aşkın süredir kuşatma altında yaşamalarına rağmen…

Tüm imkânsızlıklara ve güvenlik koşullarının zorluğuna rağmen direniş, İsrail işgaline büyük kayıplar verdirmeyi başaran yerli silahlar üretmeyi başardı; işgal ordusunun gelişmiş askeri üretim hatlarının ürünü olan silahlarına karşı koydu.

Gerçekte bu yerli askeri sanayinin arkasında, çok güçlü bir iradeye sahip, bağımsızlığın önemini ve üretme, geliştirme, kullanma ve düşmanı şaşırtma kabiliyetinin değerini bilen bir zihniyet var. Bu zihniyet, askeri sanayi projesinin ilk tuğlasıdır ve kuşkusuz kendisi de bir başka üretim sürecinden, özel bir yetiştirme hattından geçmiştir.

Güç kavramı, ilişkilerde ve çatışmalarda temel bir kavramdır. Gücü; sert güç ve yumuşak güç olarak ayırdığımızda ve hatta günümüzde her ikisini birleştiren akıllı güç olarak tanımladığımızda bile, bu türlerin ortak noktası her zaman iradedir.

Direnişin açıklamalarına göre, yaptığı üretimlerin neredeyse tamamı – roketler, tanksavarlar, fırlatıcılar, havan topları, çeşitli bombalar, keskin nişancı tüfekleri ve hatta mermiler – yerli üretimdir. Ancak direniş şunu da açıkça kabul ediyor: Bu üretimler, sahada kendisine karşı savaşan Siyonist paralı askerlerin elindeki devasa Amerikan silahları karşısında, çok daha önemli bir üretim olmadan bir anlam ifade etmezdi. Kassam Tugayları sözcüsü “Ebu Ubeyde”nin dediği gibi, bu en önemli üretim, hiçbir gücün önünde duramayacak, atalarını ve dedelerini katledenlere, mukaddesatını kirletenlere, vatan toprağını işgal edenlere karşı koyma kararlılığı taşıyan Filistinli savaşçı insanın yetiştirilmesidir.

Aynı zamanda, cephede aylarca savunma hattında kalmaya hazır ve inançlı savaşçı yetiştirilmesinin yanında; direnişin önemine ve kutsal topraklar için verilen mücadelenin kutsallığına inanan, düşmanı yıpratmak için psikolojik savaş ve kötü niyetli planlara karşı bilinçli, gerektiğinde en değerli şeyini feda etmeye hazır Filistinli insanın inşası da vardır.

İrade ve sert güç
Burada iradenin direnişteki rolünden söz ediyoruz. Bu, sadece duygusal ya da manevi bir konu değildir. İrade, kapsamlı gücün temel bir bileşenidir. Örneğin, ünlü Alman askeri teorisyen Carl von Clausewitz; iradeyi, askeri gücün en temel unsurlarından biri olarak görmüş ve bir devletin askeri gücünü “irade × imkânlar” formülüyle açıklamıştır. Clausewitz’e göre, irade; savaşma ve zafer kazanma isteği, imkânlar ise devletin sahip olduğu maddi ve insan kaynaklarıdır. Bu noktada rahatça söyleyebiliriz ki, Filistin direnişi ve halkının özgürlük ve zafer arzusu, işgal ordusunun sahip olduğundan çok daha büyüktür.

Amerikalı bilim insanı Joseph Frankfurt ise gücü, “irade × kaynaklar × meşruiyet” olarak tarif etmiştir. Meşruiyet, halkın devlete verdiği destektir. Burada da irade, kaynaklar ve meşruiyetin yanında ön planda yer alır. Filistin örneğinde ise, iradenin gücü toplam gücün kaldıraç etkisini oluşturur; maddi kaynaklardaki eksikliği kapatır.

Direnişin yumuşak gücü
Güç kavramının, sert ve yumuşak güç şeklinde ikiye ayrıldığını ve bunların birleşiminin akıllı güç oluşturduğunu söyledik. Tüm bu türlerde ortak unsur iradedir.

Amerikalı siyaset bilimci Kenneth Waltz’un devletin yumuşak gücünü hesaplama formülünde, maddi kaynakları tamamen göz ardı eder. Ona göre yumuşak güç, “irade × çekicilik”tir. İrade, siyasi hedeflere ulaşma isteği; çekicilik ise başkalarını bu hedeflere ikna etme ve cezbetme kabiliyetidir.

Filistin direnişinin yumuşak gücüne bakarsak; direniş sadece Filistin coğrafyasıyla sınırlı kalmamış, tüm dünyada büyük bir dayanışma ve destek isteği oluşturmuştur. Son 40 yılda hiçbir kurtuluş hareketi, bu kadar güçlü bir uluslararası destek ve çekicilik sağlamamıştır. Askeri, medya ve ahlaki duruşuyla, taktikleri ve sağlamlığıyla da bu çekiciliği artırmıştır.

Bugün direnişin en çok dikkat çeken yüzü, askeri sözcü “Ebu Ubeyde”dir. O, yaptığı konuşmalarda halkın iradesini ve direncini güçlendirir; halkın efsanevi direnişini direnişin ana enerji kaynağı olarak gösterir. “Ebu Ubeyde” dünya çapında bir sembol haline geldi; genç kuşaklar onun her yeni konuşmasını heyecanla bekliyor. Bu, yumuşak güç literatüründe “kalpleri ve zihinleri kazanmak” olarak adlandırılır.

Amerikalı teorisyen Joseph Nye’ın dediği gibi, yumuşak güç; hedeflere, çekicilik ve etki yoluyla ulaşmayı sağlar. Örneğin, direnişin esirlere karşı gösterdiği insani ve ahlaki tutum; dünya genelinde akılları ve kalpleri kazanmasında önemli rol oynamıştır.

Filistin insanı ve kapsamlı güç
Sonuçta genel güç hesabında, güç; “irade × imkânlar” ve kültür, liderlik, strateji, meşruiyet ve çekicilik gibi başka faktörlerin çarpımıyla oluşur. İradenin burada 0 ya da 1 değeri vardır. Dolayısıyla, az sayıdaki bir topluluğun, sayı ve donanım bakımından çok üstün bir topluluğa galip gelmesi şaşırtıcı değildir.

Askeri ya da sivil anlamda Filistinli savaşçı insanın yetiştirilmesi gerçekten gurur verici bir üretimdir. Gazeteci Wael Dahdouh gibi tüm zorluklara rağmen haber yapan gazeteciler; doktor Munir al-Barsh ve diğer sağlık çalışanları; anneler, çocuklar… işte bunlar en değerli üretimdir.

Tüm bu fedakârlık, direniş ve inanç karşısında, işgalin sahip olduğu teknoloji Filistin halkının kurtuluş yürüyüşünü durduramaz. Roket ve mühimmat fabrikaları vurulsa bile, “direnen Filistin insanı”nı yetiştiren fabrikalar asla vurulamaz.

KUDÜS HABER AJANSI (KHA)

KUDÜS CEPHESİ ANALİZLERİ, 13 Temmuz 2025 11:22