Yemenli Profesör: Füzelerimiz Arap Başkentlerini Vurabilir
, 01 Mart 2017 02:21Alwaght Yemenli bir ekonomist olan Profesör Abdülaziz el-Tarb ile bir röportaj gerçekleştirdi.
Alwaght - Kendisi aynı zamanda Yemen Yüksek Siyasi Konseyi'nde danışmandır. Röportajın konuları Yemen'e uygulanan ekonomik ablukanın etkileri, uluslararası ve bölgesel organizasyonların bu ablukanın kaldırılmasında oynayabileceği roller ve ayrıca Yemen'e saldırıda yer alan ülkelerdi.
Alwaght: Buğday ve ilaç gibi temel maddelerin ithatalatı başta olmak üzere ekonomik abluka Yemen halkını nasıl etkiledi? Sorunla nasıl başa çıkıyorsunuz?
Al Tarb: Aslına bakarsanız bir süre daha yetecek kadar buğday stoğumuz mevcut ancak uluslararası ve bölgesel organizasyonlardan sesimizi uluslararası topluma duyurmalarını ve kuşatmanın kaldırılarak Yemen havaalanlarının açılmasına yardım etmelerini istiyoruz. Yemen halkının gücü ve direnişi ile önümüzdeki Ramazan'a kadar krizle başa çıkabiliriz ve tüketimi azaltıp günde sadece bir öğün yemek konusunda kararlıyız. Ancak saldırganlığa asla boyun eğmeyeceğiz ve Allah'ın yardımıyla onu yeneceğiz. Allah zalimlerin karşısında mazlumun yanındadır. İki abluka ile karşı karşıyayız: Suud önderliğindeki saldırganların ablukası ve askeri ve güvenlik birimleri dahil hükümet çalışanlarının maaşlarını ödeme sözü veren Mansur Hadi grubunun ablukası. Ülkenin merkez bankası Aden'e taşındıktan sonra bu sözünü hiç tutmadı.
Alwaght: Suudilerin başı çektiği koalisyon ülkenize askeri saldırının yanında neden bir kuşatma da uyguladı?
Al Tarb: Bizim bazı ülkelerden yardım aldığımızı düşünüyorlar ancak düşmanlarımız hain ve yalancıdır. Bu iddialarını ispatlayacak hiçbir delilleri yok. Televizyona çıkarak ya da belge göstererek bu iddialarının doğruluğunu ispatlamaları ya da suçladıkları ülkeleri resmi olarak uyarmaları konusunda defalarca çağrıda bulunduk. Düşman ülkeler ellerindeki silahlara rağmen bir kazanım elde edemediler. Topraklarımıza giremediler. Böylece ekonomik cepheden vurmayı denediler. Ekonomimize engel koyarak halkımızı taviz ve boyun eğmeye zorlayabileceklerini düşündüler. Ancak bilmeliler ki bu halk bu savaşta hiç olmadığı kadar birlik olmuştur. Ve bu, saldırganların son nefesidir. Kaybettiler ve çıldırdılar. Askeri saldırganlığa karşı ordumuzun direnişine kaybettiklerini kabul etmek istemiyorlar. Ama gerçek şu ki Yemen'de işleri düzenliyoruz ve ülkenin ekonomik sorunlarını düzeltmeye çalışıyoruz.
Alwaght: Savaşın vurduğu Yemen halkı göz önüne alındığında yardım ajansları, insan hakları örgütleri ve gerek uluslararası gerekse bölgesel kuruluşların üzerine düşen vazife nedir?
Al Tarb: Saldırganlığın devam ediyor olmasında uluslararası ve bölgesel insani kuruluşların başarısızlığının büyük rolü olduğunu anlayabiliyoruz. BM Güvenlik Konseyinin 2216 nolu kararını bile temel alsak havalanlarının kapatılmasına ve tam ablukaya izin verilmemektedir. Bu karara göre yapabilecekleri tek şey yasaklı malzemenin taşınıp taşınmadığını görmek için gemileri ve kargoları aramaktır. Ancak yasaya uymuyorlar.
Alwaght: BM Yemen halkının yaşam koşullarının kötüye gittiği konusunda uyarıda bulundu. Soruna çözüm için neden nihai bir karar yayınlamıyorlar? Bu hareketsizliğin sonuçları neler oldu?
Al Tarb: Suudi Arabistan'ın eylemlerine karşı BM vurdumduymazlık gösteriyor. Suudi Arabistan da ekonomik, uluslararası ve bölgesel örgütlerin yönetimlerini parayla susturmayı başarmıştır. Ancak biz onlara karşı direniyoruz. Şu anda Arap ülkelerinin başkentlerinde sorun oluşturma gücüne sahibiz. Eğer dünya bu düşmanlığı BM'de engellemezse bölge asla durulmayacaktır. Füzelerimizin menzili Arap başkentlerine ulaşmaktadır. Çok yakında dünya şunu anlayacaktır ki biz uluslararası toplumun saldırganlığı durdurma çabaları içinde acil bir çözüm bulmasını talep ediyoruz. Bilsinler ki Doha, Dubai, Abu Dabi ve Manama'ya erişebilecek güçteyiz. 10 gün ya da en fazla bir ay içerisinde şehirlerimiz ele geçireceklerini iddia etmişlerdi ancak bu gerçekleşmedi. Eğer Yemen halkının bilinci olmasaydı bu kadar uzun süre direnemezdik. Şu anda sadece savunma değil onlara saldırabilecek bir güçteyiz. Bizim halkımızın yaşadıklarını onlara yaşatabilecek güçteyiz.
Alwaght: Bu Siyon-Suudi savaşının Suudi Arabistan ekonomisine etkileri nelerdir?
Al Tarb: Resmi olarak kabul etmeseler de herhangi bir ekonomik kurum durumu analiz edip Yemen'e yönelik saldırganlığın Suudi Arabistan ekonomisine maliyetinin ağır olduğu sonucuna varabilir. Bakanlıkların bütçelerinde kesintiye gittiler, çok sayıda bankanın çalışması durduruldu ve vergiler yükseltildi. Pek çok firma iflasını açıklayarak hisselerini elden çıkarmaya başladı. Suudiler devlet tahvillerini sattılar. En önemlisi de petrol fiyatları düştü ve savaş sebebiyle devlet bütçesinde kısıtlamaya gidildi. Suudi Arabistan bugünlerde Yemen'de bir çıkış yolu aramakta ancak yenilgiyi kabul etmemektedir. Kazandık ve kazanacağız.
Alwaght: Yemenliler ısınmak için petrol, gazyağı ya da diğer yakıtlara; enerji kaynaklarına nasıl ulaşıyorlar?
Al Tarb: Petrol sadece karaborsada ve vurguncuların elinde mevcut. Vatandaşlarımız ısınmak için güneş enerjisi kullanıyor ve memurlar merkez bankasının Aden'e taşınmasından sonra aylardır ödeme almamalarına rağmen işlerini yapmaya devam etmektedirler.
Alwaght: Yemen savaşına hangi ülkeler katıldı?
Al Tarb: Eğer yönetimleri düşünürsek bence tüm dünya Yemen halkının ve devletinin düşmanıdır. Bunun iki istisnası var: İran İslami Cumhuriyeti ve Umman Sultanlığı. Ancak toplumlar Yemen'e karşı saldırganlığı kabul etmediler. Bu bir Suudi-Yemen savaşı değil Siyonist-Yemen savaşıdır. ABD'nin müdahalesi olmasaydı Suudi Arabistan düşmanlığını sürdüremezdi. Amerikalılar Suudileri desteklemeyi durdurursa birkaç saat bile dayanamazlar. Şu anda Suudi Arabistan muzaffer, güçlü ve dirençli bir Yemen görmek istemiyor.
Alwaght: Yemen'de barışçıl bir çözümü destekleyecek misiniz? Suudi Arabistan ile görüşme masasına oturmaya hazır mısınız?
Al Tarb: Tabii ki kimse barışa hayır demez. Ancak ilk olarak Güvenlik Konseyi ve ABD'nin Yemen'e müdahale ve düşmanlığı durdurmasını talep ettiğimiz bildiriyoruz. Yemenlilerin kendi içindeki görüşmelerle ortak noktalar yakalayabiliriz. Diğer yanda ise abluka kaldırılmadan ve hava ulaşımı açılmadan müzakerelere katılmayı düşünmüyoruz. Suudi Arabistan'ın önderlik ettiği düşman ülkeler ile konuşacağımız bir şey yok. Bir strateji analisti olarak özetle benim fikrim bu. Ayrıca İran'dan bu direnişçi halka yiyecek ve ilaç yardımı yapmasını talep ediyoruz.
KUDÜS HABER
Yorumlar (0)