Ürdün Kralı'nın Netanyahu ile Mescid-i Aksa Anlaşması
İSRAİL AMERİKA BATI, 26 Temmuz 2017 12:39Mescidi Aksa’daki detektör krizi ve işgalci İsrail’in Mescid-i aksa’daki diğer ihlalleri Ürdün’le yapılan anlaşmayla şimdilik sona ermiş görünüyor.
Ancak işgal yönetiminin gerçek niyeti zamanla ortaya çıkacak. Peki mescidi Aksa üzerinde tarihi haklara sahip olan Ürdün neden İsrail’le anlaşma yolunu tercih etti? İşte anlaşmanın nedeni.
İsrail’in has müttefiki Ürdün
“Dedektörler konusunda Ürdün Siyonistlerle Anlaştı”
Mescid-i Aksa…
Müslümanların ilk kıblesi….
Filistin Siyonistler tarafından işgal edildiğinden beri rahat yüzü görmedi…
1969 yılında Kubbesi yakıldı..
O tarihte İKÖ kuruldu….
Ariel Şaron 2000 yılında Mescid-i Aksa’nın avlusunu postallarıyla kirletmiş, buna tepki gösteren Filistinliler, İkinci İntifada'yı başlatmıştı..
Şimdiyse Siyonistler, Aksa’yı ibadete kapattığı yetmiyormuş gibi bir de girişine detektörler koyuyor. Detektörleri silah tespiti için koyduğunu iddia etse de herkes Siyonist rejimin asıl amacının Mescidi Aksa üzerinde hâkimiyet kurma amacını güttüğünü gayet iyi biliyor.
İsrail işgal güçleri bu gece birdenbire mescidi aksa girişindeki dedektörleri kaldırdı. Peki neden böyle bir icraatta bulunma zorunda hissetti? Hangi güç onu buna zorladı?
Filistinli kaynaklar, Ürdün Kralı Abdullah’ın Başbakan Netanyahu ile anlaştığını, dedektörlerin bu şekilde kaldırıldığını belirtiyor. Peki anlaşma neydi?
Bilindiği gibi geçtiğimiz gün İsrail’in Amman büyükelçiliğinde çalışan güvenlik görevlisinin açtığı ateşte biri Filistinli bir mülteci olmak üzere iki kişi şehit olmuş, bir görevli de yaralanmıştı.
Olayın ardından Ürdün güvenlik güçleri elçiliği kuşatmış ve Siyonist görevlilerin soruşturmada ifade vermeden binadan ayrılamayacaklarını bildirmişti.
İki ülke diplomatik krizin eşiğinden döndü.
Netanyahu ile anlaşan Kral II. Abdullah, Mescidi Aksa’daki dedektörlerin kaldırılması karşılğında güvenlik yetkilisinin Telaviv’e dönmesine izin verdi. Böylece Ürdün, İsrail’i büyük bir sıkıntıdan kurtarmış oldu.
Ancak ne karşılığında?
Ürdünlü uzmanlar, Ürdün kraliyet hanedanıyla İsrail işgal devleti arasında büyük bir dayanışma olduğunu, İsrail’in Ürdün Krallığını ayakta tutmak için azami güç sarf ettiğini kaydediyor.
Bu olmasa, halkın ve sokağın öfkesine rağmen Ürdün Kralı neden hızla İsrail’i büyük bir krizden kurtarıp güvenlik görevlisinin Telaviv’e dönmesine izin versin ki?
Telaviv üniversitesi öğretim üyesi Prof. İyal Zeysir, bir İsrail gazetesinde yayınlanan haberde Ürdün’le İsrail’in stratejik ve derin ilişkiler içerisinde olduğunu, krizin hızla atlatılmasında güçlü çıkarları olduğunu belirtiyor.
Haberde Amman elçiliğinde çalışan bir Siyonist görevlinin de görüşlerine başvurmuş.
Elçilik görevlisi, "İsrail ile anlaşma, Ürdün devleti ile İsrail arasında değil; Kraliyet ailesiyle İsrail arasında gerçekleşti” şeklinde konuşuyor.
Görevli, “İsrail, Kral Abdullah’a yardım etmese, Ürdün Krallığı birkaç ay içerisinde çöker” iddiasında bulunuyor.
Başka bir Siyonist yetkiliyse Ürdün’le İsrail arasında imzalanan Vadi Araba Anlaşması’nın İsrail’in en uzun sınırında binlerce asker bulundurma gibi bir külfetten kurtardığına dikkat çekiyorlar.
Ürdün, İsrail mallarını Arap dünyasına dağıtma konusunda merkezi rol oynarken karşılığında Ürdün, İsrail’den milyarlarca dolarlık doğal gaz satın alıyor. Bahreyn Kanalı projesinde birlikte iş yapıyorlar.
Başka bir Siyonist yetkiliyse Ürdün’ün İsrail savaş uçaklarının kendi hava sahasını kullanarak Suriye’deki hedefleri bombalamasına izin verdiğini ifade ediyor.
Bütün bunlar Ürdün’ün neden İsrail’le bu kadar işli dışlı olduğunu oldukça güzel bir şekilde bizlere anlatıyor.
KUDÜS HABER
İSRAİL AMERİKA BATI, 26 Temmuz 2017 12:39
Yorumlar (0)