Arabistan'ın Petrole Bağımlılığı Devam Ediyor
, 30 Temmuz 2017 07:29Petrole büyük oranda bağımlı olan Suudi Arabistan ekonomisi son yıllarda hiç de iyi sinyaller vermiyor. Uzmanlara göre Suud yönetimi başka gelir kaynakları bulmazsa sonuçlar iç açıcı olmayabilir.
Suudi Arabistan dünyadaki en büyük ikinci petrol rezervine sahip ülke olarak biliniyor. Ancak petrol ihracatında birinci. Suud krallığı geçtiğimiz yıllarda petrol dışı ihracatını da artırmaya çalıştı ama petrolün payı halen çok yüksek.
Araştırmalara göre ihracatın yüzde 90'ını petrol oluştururken ülke gelirinin yüzde 70'i de ham petrol üretiminden elde ediliyor.
Ülke ekonomisi petrole işte bu denli bağımlı. Bu yüzden petrol fiyatlarında yaşanan basit bir dalgalanma ülke ekonomisinde tsunami etkisi yaratabiliyor.
Suudi Arabistan Petrol Bakanlığının kısa bir süre önce yayınladığı bir rapora göre Riyad 2017 yılı itibariyle günlük petrol üretimini 10-11 milyon varilde tutacak. Geçtiğimiz üç yıl boyunca petrol üretiminin azaltılması ekonomiye ciddi bir darbe vurmuştu ancak bazı küresel düzenlemeler sonucu kısmi bir iyileşme sağlandı.
2017 yılında petrol gelirlerinde artış bekleniyor. Suudi petrol devi Aramco'nun üst düzey yetkililerinden Muhammed el Kahtani Kızıldeniz'deki Muecciz petrol terminalinin yeniden açılması ile günlük üretimin 15 milyon varile çıkacağını açıkladı. Ayrıca 2016 yılında 87 milyar dolar olan satışların 2017 yılında 128 milyar dolara ulaşmasını beklediğini belirtti.
Kral Salman'ın tahta çıkmasının üzerinden üç yıl geçti. Suudi Arabistan halen düşük petrol fiyatları ile mücadele ediyor. Satış sözleşmeleri 2016 yılında bir önceki yıla göre yüzde 40 azaldı. Ancak uzmanlara göre Suudi Arabistan'ın Suriye, Yemen ve Bahreyn'deki savaş ve karışıklıklara müdahil olması ekonomiyi kötüleştiren başka bir etken. Salman 2015 yılında devlet çalışanlarına 36 milyar dolar para akıttı ve bu cömert bağış ülke ekonomisinin üzerindeki yükü artırdı.
Petrol fiyatlarının düşmesi bir dizi başka sorunları da beraberinde getirdi. Yüklenici firmalar işçilerine zamanında ödeme yapamadı, işten çıkartmalar ve sonucunda işsizlik arttı. Hükümet kemer sıkma politikasına gitti ve çalışanların maaşlarında kesinti yaptı.
Amerikan emlak şirketi Jones Lang LaSalle'ye göre bu durum Suud vatandaşlarının ev alım gücünü olumsuz etkiledi. İki yıl önce Suudiler dünyanın en zengin insanları arasında gösteriliyordu ancak bozulan ekonomi durumu değiştirdi. Hükümet ise barınma problemini çözmek için büyük paralar harcadı ancak bürokrasi emlak politikalarının önünde yıkılmaz bir engel gibi duruyor. Suudi Arabistan yönetimi ekonomiye nefes aldırmak için 2016 yılının Ekim ayında ilk kez tahvil satışına başvurdu. Bu uluslararası tahvil satışından 17,5 milyar dolar gelir elde edildi.
Her şeye rağmen Suudi Arabistan ekonomik krizi atlatabilmiş değil. Kesinti gibi önlemler ancak kısa vadede bir rahatlama sağlayabilir. Ancak uzmanlar Suudi Arabistan ekonomisinde uzun vadeli bir iyileşme için petrole olan bağımlılığını azaltması tavsiyesinde bulunuyor. Aksi takdirde bütçe açığının kapanması pek mümkün görünmüyor.
KUDÜS HABER
Yorumlar (0)