"İslam, Halkı Zorla, Güçle Yöneten Bi̇r Yap Deği̇ldi̇r"
GENEL, 28 Şubat 2019 06:21Tunus Nahda Hareketi lideri Gannuşi, "Özgürlük ne olursa olsun, hangi boyuta ulaşırsa ulaşsın İslam'a zarar verebilecek bir şey değildir. İslam demokrasi ve halk karşıtı değildir. İslam ile demokrasinin ikiz olduğuna inanıyoruz" dedi.
Kısa adı SETA olan Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın İstanbul’da düzenlediği programda konuşan Tunus Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi, Tunuslu bir gencin yaşam sıkıntısını protesto ederek kendisini yakmasıyla başlayan Arap Baharı sürecinin, sadece Tunus'ta değil tüm dünyada kapalı, kilitli olan bir kapının açılması fırsatını doğurduğunu söyledi.
Gannuşi, Tunus devriminin üzerinden sekiz yıl geçmesine rağmen ülkenin hala sınamalar ve karşı koymalarla karşı karşıya bulunduğunu, bu sınamalardan en önemlilerinin ise ekonomik sıkıntılar ve terör olduğunu kaydetti.
Nahda lideri, "Tunus Arap Baharı'ndan sonra demokratik dönüşümünü çok hızlı şekilde gerçekleştirdi.
Yaklaşık 20 siyasi partinin katılımıyla bir ulusal uzlaşı oldu ve 2014 yılında bir anayasa hazırlandı. Bu anayasada, Tunus'un bir demokratik devlet olduğu ve dininin İslam olduğu, kadın ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğu, tüm insan haklarıyla ilgili değerleri de barındırdığını görmekteyiz. Bu anayasaya baktığımızda aslında bununla ilgili öncesinde de bir diyaloğun olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Arap Baharı diye isimlendirilen süreçle başlayan devrim sürecinin bittiğini söyleyenlere katılmadığını da vurgulayan Gannuşi, "Bana göre devrimler ölmez. Devrim olduysa artık vardır ve geri çekilmez. Bir durağanlık olabilir ve eğer varsa o sadece bir durağanlık, bir fetret dönemidir. Ancak uygun ortam bulduğunda tekrar ortaya çıkacak ve amacını gerçekleştirecektir." İfadelerini kullandı.
Ekim ayında yapılacak seçimlerde iktidara aday olmadıklarını söyleyen Gannuşi, "Bizim için siyaset bir araç. Amacımız özgürlüklerin benimsenmesi ve ekonomik kalkınmadır. Ekim ayında bir seçim olacak ve bu seçimde başarılı olacağımıza inanıyoruz ancak hiçbir şekilde ülkeyi tek başımıza yönetmek istemiyoruz." diye konuştu.
Gannuşi, sözlerini şöyle tamamladı: "İslam, halkı zorla, güçle yöneten bir yapı değildir. İslam’ın ilk adımı da zaten Allah'a şehadettir ve kelime-i şehadet içerisinde bizler özgürce, kendi irademizce Allah'ın varlığını kabul ediyoruz. Allah'a kulluğu kabul ediyoruz ve aslında bu şehadet içinde kendi varlığınızı ve yeryüzündeki bütün varlıkları da tanımak var. Özgürlüğü tanımak var. Zaten ibadet ettiğimiz şey, kulluk dediğimiz şey tamamıyla akıl ve özgürlükle olabilecek bir şey. Özgürlüğü olmayan özgürce ibadet edemez, aklı olmayan da yine ibadeti idrak edip kabullenemez.
Bu nedenle İslam'dan hiçbir şekilde korkmamalıyız. Özgürlük hiçbir şekilde İslam'a zarar vermez. Özgürlük ne olursa olsun, hangi boyuta ulaşırsa ulaşsın İslam'a zarar verebilecek bir şey değildir. İslam demokrasi ve halk karşıtı değildir. İslam ile demokrasinin ikiz olduğuna inanıyoruz. Demokrasi dediğimiz İslam'ın içinde olan bir şey. İslam bir özgürlük dinidir. İslam'a zarar verebilecek tek olgu diktatörlüktür. Diktatörlüğe karşı tavır sergilememiz gerekiyor. Basın özgürlüğünden korkmamamız gerekiyor. İnsan haklarından, kadın haklarından, azınlık haklarından korkmamamız gerekiyor."
GENEL, 28 Şubat 2019 06:21
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!