Fukuyama’dan Çin Yorumu
GENEL, 08 Nisan 2019 06:15Tarihin Sonu tezinin sahibi Francis Fukuyama Çin'in otoriter yönetimini değerlendirdi. Çin'in yönetim şeklinin Batı tipi liberal demokrasiye bir alternatif olabileceğini söyledi.
Uzmanlar Çin modelinin tanımı konusunda bir uzlaşmaya varabilmiş değil. Ancak pazar ekonomisi ile otoriter yönetimin karışımı olan bu modelin Batılı liberal demokrasiye alternatif olup olamayacağı tartışmaları son on yılda yoğunlaştı.
Amerikalı sosyal bilimci Francis Fukuyama'ya göre Çin'in otoriter yönetim modeli devamlılığı yakalayabilirse Batılı liberal demokrasi için bir alternatif olabilir. Devamlılık için de Pekin'in modernizayonun yarattığı sosyal baskıyı kontrol edebilmesi ve ekonomik istikrarı yeni nesilde de sürdürebilmesi şart. Otoriter bir yarı kapitalist sisteme sahip olan Çin Fukuyama'ya göre tarihin sonu tezi için bir meydan okuma oluşturuyor.
Çin on yıllardır sürdürdüğü ekonomik büyümenin ardından ABD'den sonra dünyanın en büyük ekonomisi ve bunun yanında küresel yatırım ve ticaret için bir güç merkezi haline geldi. 2012'de göreve gelen Devlet Başkanı Xi Jinping toplumu ihya etme ve Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun yüzüncü yılı olan 2049'da büyük bir güç haline getirme sözü vermişti. Çinli liderler Batı tarzı demokrasi fikrini reddediyor ve kendi siyasi modellerini sürdürmede kararlılar.
Fukuyama Xi önderliğindeki Komünist Parti'nin son altı yıldır uyguladığı ölçüleri liyakata dayalı atama sistemi olan meritokrasi, parti hiyerarşisinde disiplin, eğitime saygı ve hepsinin üstünde yöneticilerin toplum yararınca davranma sorumluluğu hissetmesi olarak sıralıyor.
Fukuyama Çin'de partiyi en tepeye koyan hukukun üstünlüğü modelinin Batıdakinden oldukça farklı olduğunu ifade ediyor. Fukuyama 2015 yılında o dönem yolsuzlukla mücadele kampanyasını yürüten Merkezi Disiplin Soruşturmaları Komisyonunun sekreteri olan Wang Qishan'a Çin'in partiden bağımsız bir hukuk üstünlüğü tesis edip edemediğini sorduğunu ve kesinlikle hayır cevabını aldığını söylüyor.
Fukuyama'ya göre güçlü liderlerin denetlenmemesi durumunda Çin'e zarar verecek bile olsa iyi imparator – kötü imparator senaryosu kaçınılmaz. Devletin güçlü olduğu ancak hukukun ya da demokrasinin üstünlüğünün olmadığı bir senaryoda iyi bir imparator liberal demokrasiye göre politikaları çok daha çabuk uygulayabilir. Kötü bir imparator ise güçler ayrılığının olduğu bir sisteme göre çok daha fazla zarar verebilir. Fukuyama geçtiğimiz yıl Xi'ye sınırsız görev süresi tanınmasının onu kötü bir imparatora Çin'i de hayal edilemeyecek kadar totaliter bir devlete dönüştürebileceği uyarısı yapmıştı.
Fukuyama Batılı ülkelerde orta sınıfın istikrar için önemli bir güç olduğunu, Çin'deki büyük ve gelişen orta sınıfın ise demokrasiden çok ekonomik kalkınmayla ilgilendiğini söylüyor. Bu da Pekin yönetimi için bir tehdit teşkil edebilir. Fukuyama orta sınıftan üst gelir sınıfına geçmenin çok zor olduğunu hatırlatırken ekonomik durgunluk ve hatta gelirlerin azalıp işsizliğin arttığı dönemlerde Çin'deki orta sınıfın ne hissedeceğini soruyor.
KUDÜS HABER
GENEL, 08 Nisan 2019 06:15
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!